Genel

Yoksula hırsızlık caiz midir hocam?

Yazan: Mert Oynargül

İngilitere’de Londra’nın 355 kilometre kuzeyindeki Kuzey Yorkshire adlı kasabada papazlık yapan Tim Jones’un açıklamaları geçtiğimiz günlerde ortalığı karıştırmış, yoksulluk ve hırsızlık ekseninde büyük bir tartışma yaratmıştı. Anadolu Ajansı’nın 22 Aralık 2009 tarihli haberine göre Jones, ihtiyaçlarının ötesine geçmemeleri halinde yoksulların büyük alıveriş merkezlerinden mal çalmalarının anlayışla karşılanması tavsiyesinde bulunuyordu. Jones, daha sonra eleştirilere neden olan […]

İngilitere’de Londra’nın 355 kilometre kuzeyindeki Kuzey Yorkshire adlı kasabada papazlık yapan Tim Jones’un açıklamaları geçtiğimiz günlerde ortalığı karıştırmış, yoksulluk ve hırsızlık ekseninde büyük bir tartışma yaratmıştı. Anadolu Ajansı’nın 22 Aralık 2009 tarihli haberine göre Jones, ihtiyaçlarının ötesine geçmemeleri halinde yoksulların büyük alıveriş merkezlerinden mal çalmalarının anlayışla karşılanması tavsiyesinde bulunuyordu.

Jones, daha sonra eleştirilere neden olan sözlerini, “Toplum, birçok yoksul insanın vaziyetini kabul etmeyerek hata yapıyor” diyerek savunurken başrahip Richard Seed, yazılı bir açıklamayla İngiliz Kilisesi’nin mağazalardan hırsızlık yapılmasını hoş göremeyeceğini ifade ediyordu.

Özellikle ekonomik kriz sonrası yoksulluğun arttığı Türkiye’de bu haber oldukça ilgi çekti ve üzerinde konuşuldu. İngiltere’de bir din görevlisi, ihtiyaçlarla sınırlı olmak kaydıyla hırsızlığın mazur görülmesini tavsiye ederken Türkiye’deki din görevlilerinin bu konuyla ilgili ne düşündüklerini merak ettik.

İstanbul’un farklı yerlerinde görev yapan imamların çoğu hırsızlığın, İslam dinine göre caiz olmadığı görüşünde. Hiç bir olayın ve durumun hırsızlığı meşru kılamayacağının da altını çizen imamlar, yoksulluk konusunda sorumluluğu toplumda olduğunu düşünüyor. Yani toplumun bir insanı hırsızlık yapacak duruma düşürmemesi gerekiyor.

Müslümanların ölümcül bir durum olduğu takdirde, haram olmasına rağmen domuz eti yemesinin veya içki içebilmesinin dahi mümkün olduğunu belirten imamlar, yoksulluğun bu derece ölümcül bir durum olmadığını düşünüyor. Öte yandan bir kişi yoksulluktan ölürse imamlara göre bunun da sorumluluğu o mahallede yaşayan insanlara ait bulunuyor.

İngiliz papaz Jones’un açıklamalarının dikkate alınmaması gerektiğini söyleyen imamlar, İncil’in bir çok kez değiştirildiğini belirterek güvenilebilecek tek kitabın Kur’an-ı Kerim olduğunda birleşiyorlar.

İmamlar ayrıca bu tür bir konuyla ilgili olarak da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hiç bir fetva vermeyeceğinden de son derece emin görünüyorlar.

İsmail Pehlivan- Teşvikiye Cami
Bu olay dinimize göre caiz değildir.Yoksulluğun bir ölçüsü yoktur. Aksi takdirde tüm yoksullar zenginlere hücum eder. Yoksul bir insan, hırsızlık yapacak bir duruma düşerse bu diğer insanların ayıbı olur. O kişi bu duruma düşmeden kendisine yardım eli uzatılmalıdır. Hırsızlığın azı çoğu olmaz, haramdır.

Ahmet Kartal- Ekmekçibaşı Cami
Böyle bir şey olmaz, insan domuz eti yer, at eti yer ama hırsızlık yapamaz. İncil, Tevrat bunların hepsi değişime uğramış kitaplardır tek Kuran geçerlidir.

Mahmut Albayrak- Eminönü Yeni Cami
Mümkünatı olmayan bir olaydan bahsediyoruz. Bu tarz bir olay Hz. Ömer döneminde yaşanmış, ama kendisi merhamet göstererek kişiyi affedip kolunu kestirmemiştir. Hırsızlığın kabul edilebilecek hiç bir tarafı yoktur.

İsmail Doğan- Rüstem Paşa Cami
Bizim dinimiz böyle bir olayı hiç bir şekilde kabul etmemektedir. Hristiyanlık’tada böyle bir şey yoktur. Papazların dedikleri çok fazla kaale alınmamalıdır. İncil’in ilk hali kaybolmuştur ve daha sonra değiştirilmiştir ancak değiştirilen İncil’de bile böyle bir şeyin yer alacağının ihtimali yoktur.

İsmail Binici- Kantarcılar Cami
Bu konu yüzeysel olarak incelenmemelidir. Hiç bir şey hırsızlığı meşru kılmaz ancak bu hırsız bunu ne için çaldı? Bu işi meslek haline mi getirmiş? Yoksa muhtaç kaldığı için mi çalmış? Bence bu sorularında sorulması gerekiyor. Hz. Ömer döneminde hırsızlıktan dolayı yakalanan bir hizmetçi, efendisinin kendisini aç bıraktığı için bu yola başvurduğunu söylemesi üzerine, Hz.Ömer bu hizmetlinin efendisini uyarmış ve böyle bir olay yeniden yaşandığı takdirde sonuçlarının daha ağar olacağını belirtmiştir. Sonuç olarak bizim dinimiz, ceza vermek için değil ceza vermemek için uğraşır. Konuyla ilgili son olarak şunu belirtiyim, ölümcül bir durum olduğu takdirde, bir insan hiç bir yardım bulamıyorsa hırsızlığı düşünme ihtimali olabilir. Tabi bu durum istismar edilmemeli ve tekrarlıyorum hırsızlık hiç bir şekilde meşru kılınamaz.

İsmail Yavuz- Üç Mihrap Cami
Hiç bir insan bu şekilde bir fetva veremez. Benim mahallemde çok yoksul bir insan olsa ve hırsızlık yapsa yada bu durumundan dolayı ölse bunun sorumlusu ben ve benim gibi mahallemde yaşayan insanlar olur. Komşun aç yatarken sen rahat uyuyamassın. Zaten bir müslümanın başka bir müslümanı bu durumda bırakacağını zannetmem.

Yorum yazın