Sadece geçiş üstünlüğüne sahip kısıtlı sayıda kamu aracında bulunmasına izin verilen “çakar lamba“, yasal engele rağmen sivil araçlar tarafından da yaygın şekilde kullanılıyor. HaberVs‘nin görüş aldığı polis memurlarına göre çakarlı sivil araçlara ceza yazılmamasının nedeni, polislerin araç sahipleri tarafından tehdit edilmesi ve bürokrasinin polislerin arkasında durmaması.
Aracın ön panjurunun iç kısmında kırmızı ve mavi yanıp sönen ışıklardan oluşan çakar lambalar kolaylıkla temin edilebiliyor ve özellikle trafik yoğunluğu yüksek büyük kentlerde sıklıkla kullanılıyor. Ceza oranları 26 Ekim’de güncellenen Karayolları Trafik Kanunu‘na göre, mevzuatta belirlenenler araçların dışında çakar lamba, siren ve benzeri ışıklı veya sesli cihazlar kulanan araçlara 1002 TL para cezası uygulanması gerekiyor. Çakar kullanabilen araçlar ise kanunda, cankurtaran ve acil hasta araçları, hükümlü, suçlu ya da sanığı takip eden, emniyeti ve asayişi sağlamak ya da korumak amacıyla olay yerine tekabül eden güvenlik güçlerine ait araçlar ve geçiş üstünlüğü ihtiyacı duyan polis araçları olarak tanımlanıyor.
Çakar lambaların kamu personeli tarafından istismar edilmesi Eylül 2017’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da gündeme getirilmişti. Erdoğan, belediye meclis üyelerinin bile araçlarına çakar taktığını belirtip “buna son verilmesi gerek” demişti. İçişleri Bakanlığı, Ekim 2018’de yayınladığı genelgeyle polis araçları hariç bütün çakarlı araçların geçiş üstünlüklerini iptal etmiş ve çakar kullanımı için görev kağıdı bulundurma zorunluluğu getirmişti. Ancak bu düzenleme de cezanın uygulamasını sağlayamadı.
Cezayı uygulamak isteyen memur açığa alındı
Mart 2018’de İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci’nin aracına çakar kullandığı için ceza yazmak isteyen memurun açığa alınması ise konuyu tekrar gündeme taşımıştı. Açığa alınan polis memuru N.Ç., kendisine işlem yaptırmadığını idda ettiği İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı İl Emniyet Müdür Yardımcısı M.Ç. hakkında da “görevi kötüye kullanma ve kanunsuz emir verme” gerekçeleriyle suş duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusunda, İçişleri Bakanı’nın ‘Polis araçlarının dışındaki çakarlı araçlara gereken cezai işlemleri yapın’ emrine göre ve kanun maddeleri kapsamında görev yaptığını ancak Milli Eğitim Müdürü tarafından tehdit edildiğini belirten N.Ç., cezai işlem uygulamasına Emniyet Müdür Yardımcısı tarafından engel olunduğunu ve diğer polis memurları karşısında küçük düşürüldüğünü savunmuştu. Memur N.Ç. yaklaşık 20 gün sonra görevine iade edilmişti.
“Ceza yazmak risk”
Şişli Trafik Müdürlüğü personeli, Polis Memuru Haluk Aşkın, izinsiz çakar takan araçların genellikle lüks sınıfta yer aldığını ve bu kişilerin maddi konumları nedeni ile bürokratlar arasında güçlü bir çevreleri olduğunu, bu insanlara ceza yazmaları durumunda ciddi tehditler ile karşılaştıklarını belirtiyor. Pek çok memurun da risk almamak ve bu tip sorunlardan kaçınmak istediğini çünkü belli kotalar dışında ceza kesmenin kendilerine bir katkıda bulunmadığını belirtiyor.
“Devlet, aldığı kararın arkasında durmuyor”
Meslekte 19. yılını dolduran memur Mustafa Kulak ise bürokrasinin işlemesi için tepeden iradenin net olması gerektiğini vurguluyor. Devletin bazı kararlar aldığını ancak bunun arkasında durulmadığını, tepeden gelen aramalar ile cezaların sildirildiğini ve bu nedenle de trafik polislerinin bezdiğini söylüyor. Çakar kullanımının çok yaygın olduğunu ve özellikle trafiğin çok yoğunlaştığı köprü girişleri gibi yerlerde sıklıkla görülebileceğini belirten Kulak, burada kontrol eksikliğinin de art niyeti tetiklediğini çünkü çakarın tek tuş ile açılıp kapatıldığını, kullanan birisinin de polis kontrol noktalarını kapat-aç yaparak atlatabildiğini söylüyor.