İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin, 22 Mart 2010’dan bugüne bilimsel kazı yürüttüğü Sulukule’ye dün öğle saatlerinde iş makineleri girdi. Arkeologlar, bilgileri dahilinde olmayan bu müdahaleye karşı çıktı. Ancak çabaları yeterli olmadı ve yaklaşık 2,5 aydır elle kazdıkları alanlar kepçeler tarafından tahrip edildi.
Sulukule’ye iş makinesi girmesi yönünde resmi bir karar mevcut değildi. Çalışmalar, Yenileme Kurulu’nun 18 Şubat 2010’da aldığı karara göre arkeolog gözetiminde devam ediyordu. Bilimsel araştırmanın çalışma şartlarının değişmesi ve iş makinelerinin alana girebilmesi, kazı başkanlığını yürüten İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bu yönde karar alması ile mümkün olabilirdi. Ancak dün öğle saatlerinde alana iş makineleri sokan müteahhit firma Özkar İnşaat, arkeologların itirazlarını dikkâte almadı. Firma, kararın kendilerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iletildiğini iddia etti.
Benzer bir gelişme 6 Mayıs’ta da yaşanmış, Fatih Belediyesi, yine hiç bir resmi dayanağı olmadan Sulukule’de konut inşaatı başlatmıştı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 15 Mayıs’ta Atlas dergisi için yaptığım söyleşide, bu gelişmelerden haberdar olmadığını ancak sözlerimi ihbar kabul ettiğini ve konuyla ilgileneceğini dile getirmişti.
Arkeologların, arkeolojik alana müdahale eden iş makinalarına direnişini
‘Gerekirse dozerin önüne bile atlarım’ başlıklı haberimizde bulabilirsiniz.
Bakan Günay sözünü tuttu ve 10 Haziran Perşembe günü, yanında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir olduğu halde alanda incelemelerde bulundu. Ve bu ziyaretten sadece iki gün sonra müteahhit firma, hiçbir yasal dayanağı olmadan iş makinelerini bilimsel kazının yapıldığı alana sokma cesaretini kendinde gördü.
Kazı alanında dün son derece kaygı verici saatler yaşandı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin en deneyimli uzmanlarından Dr. Şeniz Atik, kazıda görevli arkeologlarla birlikte iş makinelerine karşı vücutlarıyla direndi. Alanda şuç işlendiğini belgeleyebilmek için polise başvurdu. Polisin gelmesiyle kepçelerin çalışması bir süreliğine durdu. Ancak polisin alandan ayrılmasının ardından iş makineleri tekrar çalışmaya başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre kepçenin dişlerinden, aralarından mimari buluntuların da olduğu arkeolojik malzemeler taştı. Arkeologlar, durumu tutanakla tespit ettikten sonra alandan ayrıldı. Müteahhit, arkeolojik kazı kararı bulunan bir alanda arkeolog bulunmadan kazıya devam etti.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, gelişmeler üzerine kendisine ulaşan Radikal gazetesi muhabirine, tıpkı 6 Mayıs’ta olduğu gibi, “Her şey yasal çerçeve içerisinde yürüyor, hiçbir endişemiz yok” cevabını verdi. Ancak farklı kaynaklarından edindiğim ve konfirme ettiğim bilgiye göre kazıyla ilgili karar verebilecek tek kurum olan Yenileme Kurulu’nun gelişmelerden haberi yoktu. Kurul üyeleri iş makinelerinin çalışmaya başlağını dün öğleden sonra öğrendi. Kurulun bazı üyelerinin alana gitmek için harekete geçtiğini öğrendim ancak nasıl bir tasarrufta bulunduğuna dair kesin bilgi edinemedim.
Sulukule’deki hukuksuzluk, büyüyerek devam ediyor. İş makinelerinin alana girmesi talimatının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü tarafından verildiği iddialar arasında. Bir genel müdürün, hatta bakanın koruma kurullarına müdahale şansı olmadığı gibi, müteahhit ya da belediyeye bu konuda talimat vermesi de yasal açıdan mümkün değil.
Öyle sanıyorum ki Kültür ve Turizm Bakanlığı, yarın yapacağım başvuruya cevap verecek, konuyu ve iddiaları açıklığa kavuşturacaktır.