Genel

Erişimimi engelleme!

Yazan: Burcu Soydan

Türkiye’deki yayınına devam etti. “Kanun kaldırılmalıdır” Raporda 5651 sayılı kanunun hukuki değerlendirmesi yapıldıktan sonra erişim engelleme uygulamasının sansür niteliğinde olduğu sonucuna varılıyor. Bu nedenle rapor, 5651 sayılı kanunun kaldırılması gerektiğini ifade özgürlüğü, demokratik haklar, hükümet politikası ve Avrupa ülkeleri çerçevesinde savunuyor. Raporda, Türkiye’de 5651 sayılı kanunla beraber aşırı düzeyde bir engelleme eğilimi başladığının da altı […]

Türkiye’deki yayınına devam etti.

“Kanun kaldırılmalıdır”

Raporda 5651 sayılı kanunun hukuki değerlendirmesi yapıldıktan sonra erişim engelleme uygulamasının sansür niteliğinde olduğu sonucuna varılıyor. Bu nedenle rapor, 5651 sayılı kanunun kaldırılması gerektiğini ifade özgürlüğü, demokratik haklar, hükümet politikası ve Avrupa ülkeleri çerçevesinde savunuyor. Raporda, Türkiye’de 5651 sayılı kanunla beraber aşırı düzeyde bir engelleme eğilimi başladığının da altı çiziliyor. Sitelerdeki tek bir dosya, 30 saniyelik bir görüntü ya da bir resim bütün sitenin kapatılması için yeterli sebepler. Bu durum hukuka uygun içeriklere de ulaşılmasını imkansız kılıyor. Örneğin, Youtube’da Atatürk’e hakaret içeren videolar olduğu gibi onu öven videolar da var. Rapor bu örnek üzerinden, hakaret içeren bir videonun toplumu rahatsız edebileceğini ama onarılmaz yaralar açmayacağını fakat ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının derin yaralar açacağını savunuyor.

“Geçici nitelik” uygulanmıyor

5651 sayılı kanunun idari bir makam olan TİB’e de erişim engelleme yetkisi verilmesinin de yanlış olduğu vurgulanıyor. TİB’in verdiği koruma tedbiri kararı nitelik olarak geçici olmasına rağmen, bu kararın uygulandığı bin 115 siteden sadece 40’ının erişim engelinin kaldırıldığı saptanıyor. Görülüyor ki, geçici süreyle uygulanması gereken kararlar kalıcılık niteliği taşıyor.

Avrupa reddediyor, Türkiye uyguluyor

Kanun, Avrupa ile karşılaştırıldığında da herhangi bir benzerlik taşımıyor. Avrupa Konseyi, erişim engelleme politikasını açıkça reddetmesine ve içerik çıkarma yöntemini benimsemesine rağmen Türkiye’nin erişim engelleme de bu kadar ısrarcı olması raporda sansürcü bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Son olarak, “Tavsiyeler” bölümünde; ev, okul bilgisayarları ve internet kafelerde bireysel filtrelemenin önemli bir uygulama olduğu savunulurken, bu filtrelemenin devlet tarafından uygulanması halinde internetin “TRT’den daha heyecan verici olmayan bir aile dostu ortamına” döneceği öngörülüyor.

En yaygın sanal suç: Atatürk’e hakaret

1 Ekim 2008 itibariyle 5651 sayılı kanun gereğince bin 115 web sitesine erişim engellendi
Bin 115 sitenin sadece %23’ü mahkeme tarafından, %77’si Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından engelledi.
TİB ihbar merkezine internet kullanıcıları tarafından 1 Ekim 2008 itibariyle 25 bin 159 ihbar geldi.
Bu ihbarların 12 bin 515’i işleme alındı.
Yapılan ihbarların %55’i müstehcenlikle, %11’i Atatürk’e karşı işlenen suçlarla, %10.7’si ise fuhuşla ilgili.
139 web sitesine erişim 5651 sayılı kanun kapsamı dışında kalan gerekçelerle engellendi.
Mart 2007 ile Haziran 2008 arasında Türk mahkemeleri Youtube ile ilgili 17 engelleme kararı aldı.
Youtube’a erişim engelleme kararlarının %53’ü Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapasamında. Ardından %12 ile müstehcenlik geliyor.

Yorum yazın