Genel

“Küresel ısınma, gezegenin diğer yarısında sanıyorduk”

Yazan: [email protected]

Nur Niyaz Bildik Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dün İstanbul’da, “küresel ısınma” konulu bir kurultay düzenledi. TGC’nin konferans salonunda gerçekleşen kurultayda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun konuşmasının ardından “Medyanın küresel ısınmaya yaklaşımı” konulu oturuma geçildi. Bu oturumda kürsüye, gazetelerin yayın yönetmenleri davetliydi. Ancak etkinliğe yayın yönetmeni düzeyinde katılım gösteren tek gazete Milliyet oldu. Küresel ısınma […]

Nur Niyaz Bildik

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) dün İstanbul’da, “küresel ısınma” konulu bir kurultay düzenledi. TGC’nin konferans salonunda gerçekleşen kurultayda, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun konuşmasının ardından “Medyanın küresel ısınmaya yaklaşımı” konulu oturuma geçildi. Bu oturumda kürsüye, gazetelerin yayın yönetmenleri davetliydi. Ancak etkinliğe yayın yönetmeni düzeyinde katılım gösteren tek gazete Milliyet oldu.

Küresel ısınma Türkiye’de ancak “evlerimize” girdikten sonra gazetelere girmeye başlayan bir kavram. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin bu durumu toplumdaki o çok bilindik “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” tavrıyla özdeşleştiriyor biraz. Ergin, . “Küresel ısınma Türkiye için soyut bir tartışma konusuydu. İçedönük bir ülke olduğumuz için bu konu ‘gezegenin sadece diğer tarafını ilgilendiriyor’ diye düşünüyorduk. Ancak son üç yılda küresel ısınma bize kendini tüm acımasızlığıyla fark ettirdi ve biz de basın mensupları olarak konunun üstüne ciddiyetle eğilmeye başladık” diyor.

Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’ın görüşleri de bu yönde: “Yanımıza yaklaşana kadar küresel ısınmayı buzul kopmalarından ibaret sanırdık”. Munyar, “Yeşil fabrika’ teriminin etrafı yeşilliklerle çevrili fabrikalar için kullanıldığını, tuvaletlerimizdeki sifon suyu kapasitesini dokuz litreden altı litreye indirme çabalarının da ekonomiye katkı açısından iyi olacağını düşünürdüm” diyor. “Sonradan öğrendim ki yeşil fabrikalar yüzde 50 enerji tasarrufu yapıyormuş, su tasarrufuna da sadece ekonomik açıdan bakmamak gerekirmiş.”

Kendi duyarlılığına şaşıran medya

Panelin moderatörü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gazetelerin bu yıl küresel ısınma konusuna daha çok eğildiği görüşünde. Hisarcıklıoğlu bu konuda bir rapor da hazırlatmış. 2008’in ilk dört ayı içerisinde yerel gazeteler ve dergiler de dahil olmak üzere tüm basılı yayın organları taranarak hazırlanan rapora göre, içinde “küresel ısınma” geçen toplam 2 bin 953 haber yayımlandı. Bu konuya en çok yer veren gazete 119 haberle Cumhuriyet. Bunu 117 haberle Hürriyet, 113 haberle Sabah ve 81 haberle Milliyet izliyor.

TOBB’un sadece “küresel ısınma” tamlamasını tarayarak yaptırdığı sanılan raporu, gazeteciler arasında da tartışma konusuydu. Vahap Munyar, çalıştığı gazetenin ikinci sırada yer almasına “Ben de şaşırdım” sözleriyle tepki verirken Sabah gazetesi Yazı İşleri Müdürü Barış Soydan “Yapılan istatistikte hata payı olduğunu düşünüyorum. İçinde küresel ısınma sözcüğü geçmeyen haberler küresel ısınmayla ilişkisizdir diyemeyiz” eleştirisini getirdi.

Ömer Madra ve Orhan Bursalı davet edilmedi

TOBB’un raporu tartışmalı görünüyor. Ancak rapordaki kriter ne olursa olsun, ilk dört sırada yer alan gazetelerden sadece Cumhuriyet’in (küresel ısınmayla ilgili en çok haberi yayımlamasına karşın) panelde bir temsilcisi olmaması dikkat çekici. Cumhuriyet’i temsil edebilicek isim, Türkiye’de bir gazetenin yayınladığı ve kendi alanında ilk ek olan (22 yıldır yayınlanıyor) Cumhuriyet Bilim Teknoloji’nin yayın danışmanı Orhan Bursalı olabilirdi. Onun gözünden basının küresel ısınma konusundaki tutumunu bir dinleyebilseydik…

Orhan Bursalı, yaptığımız görüşmede panelde bulunmamasını bir “iletişim beceriksizliği” olarak yorumluyor: “Ben bu kurultaya davet edilmedim. Konuyla ilgilenen esas aktörlerin orada yer almaması gerçekten çok tuhaf.”

Panelin adı “Medya’nın küresel ısınmaya yaklaşımı” olunca, ister istemez Açık Radyo’nın yöneticisi, gazeteci Ömer Madra geliyor akla. Madra, kurultaya saatler kala davet telefonu aldığını ve o dakikadan sonra panelist olarak katılma imkanı bulamadığını söylüyor.

Yine de Ömer Madra alçakgönüllülükle Küresel Isınma Kurultayı’nın düzenlenişini iyiye yorumluyor. Fakat hepimizin gözünden kaçan bir noktayı hatırlatmaktan da geri kalmıyor: “Kurultayın sponsoru Tesco (Kipa) gibi süpermarketlerin sosyal sorumluluk ve ‘yeşil’ politikalarla, medya ve demokrasi ile, biyoyakıt/biyodizel gibi bizzat BM Gıda Hakkı Raportörü Ziegler’in, insanları açlığa mahkûm ettiği için ‘insanlığa karşı suç’ diye nitelediği en can alıcı tartışma konusuyla ilgili bazı tereddüt ve kuşkularımın da panelde ve forumda tartışılması ne iyi olurdu!”

Sponsor Tesco “küre”yi ısıtıyor mu?

Kurultay’ın sponsoru Tesco’nun “çevre dostu” çalışmalarını acımasızca eleştiren isimler var dünya basınında. Örneğin The Guardian gazetesinin “küresel ısınma yazarı” George Monbiot, ve The İndependent yazarı Martin Hickman. İki gazeteci de, Tesco Süpermarket Zinciri’nin yayılma politikalarını durdurup var olan mağazalarının sera gazı salınımını tamamen durdurma yoluna girmesi şart olduğunu dile getiriyor. Aynı şekilde, kirlilik yarattığı tartışılmaz plastik torbaların yerine çanta üretmesi yerinde buluyor. Ancak bu çantaların da plastikten yapıldığının göz ardı edilmemesini söylüyor.

Yorum yazın