İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun seçim vaatleri içinde yer almasına rağmen Adalar ilçesinde henüz kaldırılamayan faytonlar, Adalar Kaymakamlığı’nın dün ruam hastalığına yakalanan 81 atın sahiplerince itlaf edildiğini açıklamasıyla tekrar gündemde. İstanbul Valisi Yerlikaya ise bugün, tüm atların ruam taramasının gerçekleştirilebilmesi gerekçesiyle üç ay süreyle ilçede faytonlara at koşulmasını yasakladı. Yerlikaya 81 atın sahipleri hakkında da insan, hayvan ve çevre sağlığını tehlikeye atmaktan suç duyurusunda bulunulacağını söyledi.
Başkan Ekrem İmamoğlu ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül gün içinde ayrı ayrı kameralar karşına geçerek konu hakkında konuştu. İBB önünde eylem yapan hayvan hakları savunucularıyla akşam saatlerinde konuşacağını söyleyen Ekrem İmamoğlu “Analizler yaptık, çalıştaylar yaptık, işin sonuna geldik. Adalar’ın önümüzdeki bahar itibariyle, çok çağdaş, çok farklı bir yüzü olacak. Ama iş bitince bunu açıklayacağız. Oradaki süreçte farklı sıkıntılar var” derken Erdem Gül, “Ocak ayı içinde faytonlar hakkında kamuoyuna yeni bir şey söyleyeceğiz” açıklaması yaptı.
“Sert kelimesini özellikle vurguluyorum”
Gerek Ekrem İmamoğlu, gerek Erdem Gül bugünkü açıklamalarında, İmamoğlu’nun dile getirdiği “süreçteki farklı sıkıntılar var” sözlerine bir açıklama getirmedi; zaten bunun ne olduğu sorulmadı da. Erdem Gül, HaberVesaire‘nin konu hakkında görüşme talebini de yaklaşık iki aydır yanıtsız bırakıyor. Ancak Gül, dün akşam (19 Aralık 2019) RS FM‘de Atilla Güner’le Akşam Postası programında Güner’in sorularını yanıtlarken, fayton sorununun çözümü karşısındaki engeli, şu sözlerle tarif etti:
“Seçimler bittikten sonra adanın en zor konusu faytonlardı. Çetrefilli, çapraşık bir konu. Net, kesin ve sert tarafları olan bir konu. Konunun farklı sert tarafı var; sert kelimesini özellikle vurguluyorum.”
HaberVesaire‘nin ulaştığı kaynaklar, faytonlarla ilgili sorunun diğer üç adadan (Heybeli, Burgaz ve Kınalı) ziyade yoğun turist alan Büyükada’da yaşandığını dile getiriyor. Heybeli’deki 30 ve Burgaz’daki yirmi fayton, fayton sahipleri tarafından işletilirken Büyükada’daki 225 faytonun büyük bir bölümü, dört beş grubun elinde toplanmış durumda. Bir fayton sezonu 30 ile 40 bin TL kiralanırken elde edilen yüksek gelir, düzenin değişmesindeki en büyük engel olarak görünüyor. Bu gruplar adada kafe, restoran, plaj işletmesi ya da emlak gibi yatırımlarda da bulunuyor.
HaberVs muhabiri İrem Salman‘ın mikrofon uzattığı Büyükadalıların, adanın tek ulaşım aracı faytonlar hakkındaki görüşleri ise şöyle:
“Faytoncuyu uyarınca dayak yiyecektim”
İsmini vermek istemeyen, 30 yılı aşkındır Büyükada’da işletmecilik yapan bir restoran sahibi Adalar’da faytonun turistik bir sembol olduğunu ancak atların ulaşım aracında kullanımının bu şekilde kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. İşletme sahibi, restoranda yemek yerken kokudan rahatsız olan müşterilerin bazen kalkıp gittiğini söylüyor. İşletme sahibine göre sorun bu hallere gelmeden çözülmeliydi ancak faytoncular ve belediye hiçbir zaman üzerine düşen görevleri yapmadılar.
“Faytoncular şu an işimizden mi olacağız diye bahaneler bularak, faytonların kalkmamasını istiyorlar, büyük tepkiler gösteriyorlar. Bizler bile bir şey söylemeye, uyarmaya korkar olduk. Geçenlerde bir faytoncunun atlara kötü davrandığını gördüğümde uyarmak istedim, neredeyse dayak yiyecektim. Zaten bu yüzden ismimi de vermek istemiyorum. İşletmeme bile saldırabilirler. Bu sorunlar büyümeden faytoncular atlara gerekli bakımları yaptırmalıydı, atların sağlığına iyi bakmaları gerekiyordu. Siz atlara bu şekilde davranırsanız hayvanseverler tabiki tepki gösterir”
24 yıldır Büyükada’da ikamet eden Emir İlker, faytonların durumuna üzüldüğünü ve gerekli çalışmaların hiçbir zaman düzenli olarak yapılmadığını belirtiyor. İlker’e göre faytonlar tamamen kalkmalı ya da yeterli veteriner ekipleri eşliğinde düzenli olarak kontroller yapılmalı. “Bu olanlara hiç şaşırmadım çünkü faytonlara yeterince bakılmadığı belliydi. Gerekli kontrollerin yapılmadığını ve veteriner hekimlerin sayısının yetersiz olduğunu belediyeye her fırsatta belirttik. Benim gözlemlerime göre Ada’daki at sayısı her geçen gün artıyor, verilen rakamların doğruluğundan şüphe duyuyorum. Yaz aylarında hiç acımadan uzun saatlerce çalıştırılan atlara, kötü muamele uygulayan faytonculara pek çok kez şahit oldum ama konuyla ilgili elimiz kolumuz bağlı”
Bir diğer ada sakini Merve Heyfegil de durumun her geçen gün kötüye gittiğini düşünüyor. Atlara iyi bakılmadığını savunan Heyfegil, atlar sebebiyle Ada’daki hijyenin de yeterli olarak sağlanamadığını belirtiyor. “Konuyla ilgili sürekli ileri tarihler söylenerek sonuca ulaşacağı konuşuluyor ancak hiçbir zaman bir sonuca varılmadı. Bu çok uzun süredir var olan bir problem. Verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Yaz aylarında atların dışkı kokularında da artış oluyor, turistler, yerel halk ve işletmeler de bu kokudan şikayetçi ancak biz hayvanseverler için en önemlisi atların sağlığı. Atlar bu koşullarda kullanılmaya devam edilmemeli”
Hayvanları ne zaman ciddiye alacağız acaba?
Cok guzel bir yazı.Emeği gecenin ellerine sağlık