Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa’ya kadar uzanan dünyanın en eski ticaret yollarından biri olan İpek Yolu’nu sadece bir tüccar yolu olarak görmek yanlış olur. Binlerce yıllık tarihi ile İpek Yolu aslında medeniyetler arası kültür yolculuğunun bir geçidi. Milattan yüzyıllar önce ticaretine başlanan ipek, Mısırlılar ve Romalılar tarafından Çinliler’den satın alınırdı. Ulaşım için tercih edilen güzergah, binlerce yıllık kültürlerin, dinlerin, ırkların, düşüncelerin, buluşların yolculuk etmesine vesile olmuş.
Günümüzde özel turların da düzenlendiği İpek Yolu, üzerinde yüzlerce medeniyetin izlerini taşıyor. O medeniyetlerin adını hiç duymamış, güzergah üzerindeki ülkeler hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan 20 yaşında bir Amerikalı genç ise bu tarihi yolu tek başına gezmeye karar veriyor. 2018 yılında gerçekleştirdiği seyahatini HaberVesaire’ye anlatan Aidan Grundy-Reiner hayatı boyunca Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde yaşamış. Okuduğu üniversite ve bölümünden memnun olmadığını anlatan Grundy, bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu fark edip elinden geldiğince para biriktirmeye başlıyor. Biriktirdiği para ile Çin’e tek gidiş uçak bileti alıyor ve ardından 7 aylık seyahatine başlıyor.
2 buçuk ayda 16 şehir
Yolculuğuna ilk başladığında İpek Yolu turunu gerçekleştirmenin aklında olmadığını anlatan Grundy, tura Çin seyahati sırasında karar verdiğini ve İpek Yolu’nun en orjiinal rotalarından birini takip ederek serüvenine başladığını söylüyor. Hiç tanımadığı ülkeleri görmeye giderek 2 buçuk ay boyunca toplam da 16 büyük şehir gezdiğini anlatan Grundy’nin rotası şöyle;
Çin’de Yangshuo, Chonging, Xining, Jiayuguan, Dunhuang, Urumçi, Kaşgar, Kırgızistan’da Osh, Bişkek, Almatı, Aktau, Azerbaycan’da Bakü, Gürcistan’da Tiflis, Batum, Türkiye’de Kars ve İstanbul.
‘Gece yolculukları ile konaklama maliyetimi kıstım’
Seyahati boyunca konaklamak için pansiyonları, ucuz otelleri, kimi zaman da ilk defa tanıştığı insanların evlerini tercih ettiğini anlatan Grundy, tren yolculuklarını mümkün olduğunca geceye denk getirerek ulaşım masraflarını ve gece konaklama maliyetini aynı anda halledebildiğini söylüyor. Konaklama için arkadaşlarının aracı olduğu insanların veya dijital uygulamalar sayesinde konaklatmaya istekli insanlarla bağlantı kurarak evlerinde kaldığını anlatan Grundy, bazen gönüllü işler yaparak bedava konaklama şansı da elde etmiş. Grundy kendileriyle aynı dili konuşamadığı insanların kendisine karşı gösterdiği misafirperver tavırlara da sürekli şaşırdığını ifade ediyor.
Ulaşım için her türlü yolu denediğini anlatan Grundy, trenlerden, otobüse, hiç tanımadığı insanların arabalarından, taksilere, polis arabalarından kargo gemilerine kadar bindiğini söylüyor. Çoğunlukla internetten faydalanarak rotasına karar verdiğini belirten Grundy yoğun güzergahlar üzerindeki ulaşım biletlerini önceden aldığını kimi zamansa işini şansa bırakıp ve sadece en iyisini ummakla yetindiğini söylüyor.
‘Batı Çin, polis devleti haline gelmiş’
Yolculuğu sırasında Kırgızistan’daki köpek saldırılarıyla savaşmaktan Çinli çiftçilerle içmeye, bir kargo gemisinde Hazar Denizi’ni geçmeye kadar her şeyi yaptığını söylüyor. Özellikle polislerle çok fazla sorun yaşadığını anlatan Grundy, Batı Çin’in Uygur nüfuslu bölgelerinin bir polis devleti haline geldiğini anlatıyor. Grundy, Sincan (Xinjiang) Kaşgar’da polis araçlarının sokaklarda düzenli aralıklarla devriye gezdiklerini belirtiyor. Neredeyse her köşede kontrol noktaları olduğunu söyleyen Grundy, başından geçen bir polis aramasını şöyle anlatıyor: “Kontrol noktaları o kadar kapsamlıydı ki üzerimde uzun süre arama yaptılar. Bir belediye otobüsünden zorla indirilerek polis arabasıyla karakola götürülürken gerçekten çok eğlendim. Karakolda tutulduğum sırada, yarım düzine kişi pasaportuma göz attı ve sonunda hiçbir açıklama yapmadan serbest bırakıldım. Polisin çılgınlığına rağmen, inanılmaz bir yer.”
‘İnsanlığa karşı daha fazla inançla geri döndüm’
Seyahat sonrasında hayatında pek çok şeyin değiştiğinden söz eden Grundy, hem büyük hem de küçük zorlukların üstesinden gelmek için kabiliyetlerine çok daha fazla güvenen bir insan olarak yolculuktan geri döndüğünü söylüyor. Uzun bir süre boyunca yeni insanlarla tanışıp yeni arkadaşlar edindikten sonra, eskisinden çok daha sosyal bir insan olarak geri döndüğünü fark ettiğini anlatıyor. Hayatıyla ilgili istediği şeylerden artık çok daha emin olduğunu belirten Grundy, dünyayı gezmeyi, yeni yerler ve kültürler deneyimlemeyi sağlayacak bir şeyler yapmak istediğini ifade ediyor. Grundy, insanlığa karşı daha fazla inançla geri döndüğünü belirterek, dünyanın olumsuz yönlerini görmenin çok kolay olduğunu ancak olumlu yönlerinin çok daha fazla olduğunu ve insanların özünde iyi olduklarına ikna olduğunu söylüyor.
Seyahatinin tek eksikliğini kısa olmasında gören Grundy, “Gezdiğim yerlere daha çok vakit ayırmış olmak isterdim” diyor.