Medyakronik/Anadolu Ajansı
info@medyakronik.com
Siyasi kriz yaratan ve aylardır Türkiye gündeminden düşmeyen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hakkındaki kapatma davası 6 ya karşı 5 oyla reddedildi. AKP’nin hazine yardımlarının yarısından mahrum bırakılması kararının da verildiği ve oturumların 3. gününde verilen kararı Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç açıkladı. Kılıç kendisinin red oyu verdiğini açıkladığı basın toplantısında 6 üyenin AKP’nin kapatılması yönünde oy kullandığını, 4 üyenin ise partinin laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olduğunu ancak çok tehlikeli boyutta olmadığını belirttiğini söyledi. 71 AKP’li için istenen siyasi yasak kapatma kararı çıkmadığı için gündeme gelmedi. Kapatma kararının çıkması için en az 7 üyenin oyu gerekiyordu.
Son 3 günde 30 saat mesai yapan Anayasa Mahkemesi, AKP’nin “kapatılmamasına” ancak son aldığı hazine yardımın kesilmesi suretiyle “ciddi bir ihtar” verilmesine karar verdi. 71 AKP’li için istenen siyasi yasak kapatma kararı çıkmadığı için gündeme gelmedi. AYM Başkanı Kılıç, konuyla ilgili yaptığı basın toplantısında kararın ilgili partiye ‘ciddi bir ihtar’ olduğunu belirterek “İlgili siyasi partinin gerekli mesajı alacağını temenni ediyorum” dedi. AKP hakkında açılan kapatma davasının final gününde (30 Temmuz) Ankara’da siyaset de mola verdi. AYM’nin 11 üyesi 3 gün boyunca Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılmasıyla ilgili iddianamesini inceledi. Yalçınkaya’nın esas hakkındaki görüşü ve delilleriyle, AKP’nin savunmalarını Ceza Muhakemesi Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası’ndaki kriterlere göre değerlendiren AYM üyeleri, zaman zaman yaşanan tartışmaların ardından kapatma istemine ilişkin sunulan bazı delilleri hukuki açısında yeterli saymayarak dosya dışı bıraktı. Geri kalan ve CMK ile Siyasi Partiler Yasası’na (SPY) göre delil niteliğinde olduğunda tereddüt edilmeyenler ise son değerlendirme için ayrıldı.
Kılıç’tan sitemkar açıklama
Mahkeme heyeti, bu sabahki oturumda delillerle ilgili görüşmeyi tamamladıktan sonra öğlenden sonraki oturumda delilerin partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olup olmadığının göstergesi olup olmadığını tartıştı. Anayasa’nın 69. maddesinde “parti kapatma” kriteri olan “odak olma” hakkındaki tartışmasının ardından da karar aşamasına geçildi. Dava dosyasını görüşen heyet, AKP hakkında “kapatılmasın” kararını belirledikten sonra yaklaşık 3 saat boyunca Başkan Kılıç’ın yapacağı açıklamaların çerçevesini belirledi.
Saat 18.00 sıralarında gazetecilerin karşısına geçen başkan Kılıç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının AKP’nin laikliğe aykırı eylemlerinin odağı olduğu tespitiyle eylemlerinin ağırlığı da gözetilerek SPK uyarınca kapatılması istemiyle dava açıldığını hatırlattı. Davayla birlikte bazı kişilere siyasi yasak talebi bulunduğunu da anımsatan Kılıç, “Bu partiyle ilgili mahkememizin şu anda çıkartmış olduğu kararı açıklamadan önce bazı konuları paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin gündeminde çok önemli konuların dava konusu haline getirilerek AYM önüne konmuş olması AYM ve Türkiye siyasi ekonomik sosyal açıdan önemli sonuçlar doğurmuştur. Bu sonuçlar nedeniyle de 70 milyon gözünü AYM’ye dikerek sonucu beklemiştir. Bundan önceki türban kararı diye adlandırılan AKP kapatma davası en önemli iki dava olarak durmaktaydı. Bu davaların görülme süreciyle ilgili kimi basın organları ve köşe yazarları tarafından her türlü ahlaki sınırlar aşılarak hakaretlere maruz kaldık. Arkadaşlarımızın düşüncelerini iletiyor, üzüntülerimi belirtiyorum” dedi.
Raportör Can’ı savundu
Sürecin mahkemenin programı çerçevesinde yürütüldüğünü ve dışarıdan gelen baskılarla program yapmadıklarını vurgulayan Kılıç, “Bundan sonra da yapmayacağız. Çalışma düzenimiz neyi gerektiriyorsa ona göre yaptık. Sosyal ekonomik, siyasal önemi nedeniyle biran önce sonuçlanması gereğini gözardı edemezdik. Biz de bu ülkede yaşıyoruz, sevinci üzüntüyü duyuyoruz. Ne kadar önemli olduğunu görmezden gelemez idik. O nedenle arkadaşlarımızı görevlendirirken bu çerçeveye dikkat ettik. Raportör, birikimli, deneyimli idi, kısa sürede raporunu yazıp getirdi. Yalnız başına yazmadı 2 arkadaş refakat etti, 3 arkadaşımız raporu hazırladı. Raportörün bu konuda eleştirilen arkadaşımızın neden tercih edildiğine gelince, türban yasasının arkadaşımızca incelenmiş olması, laiklik konusunun incelemiş olması nedeniyle, bu davada kolaylık sağlansın diye verildi. Tercih nedeni sadece budur. Başka neden yoktur” dedi.
“Parti kapatmalar bizi üzüyor yasa değişsin”
Hiçbir AYM üyesinin siyasi parti kapatmalarıyla ilgili davalarda karar verirken
mutlu olmadığını belirten Kılıç, “Kapatma davalarında çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Ne yazık ki bu konuda çağdaş demokratik ülkelerle beraberliği sağlamak için gerekli anayasal ve yasal değişiklikler yapılmayıp kapatma davası gündeme geldiğinde bu kuralların değişmesi gereği hızlı ve canlı tartışılmaya başlanır. Davalar açılmadan Siyasi Parti Yasası’nda değişiklik yapılmasını arzu ederdik. Ne yazık ki gerçekleşmedi ve tartışmalar canlılığını kazandı. Vesile ile siyasilere sesleniyoruz, rahatsızlık varsa topluma ters gelen kurallar ve anayasa varsa, uzlaşarak bu değişikliklerin süratle yapılmasını arzuluyoruz. Bu davalar nedeniyle toplumda bir gerginlik olduğunu görüyoruz. Kararın sonucuna bağlı olarak tekrar ediyoruz. Toplum olarak hangi kesimden, inançtan olursa olsun, bütün toplum katmanlarının birlikte yaşaması gerektiği gayreti gösterilmesi gereğine inanıyoruz” dedi.
AKP’ye kapatma yerine ciddi ihtar
Bu duygusal konuşmaların ardından Kılıç dava sonucunda AKP’nin kapatılmadığını belirterek, “Ancak, altı arkadaşımız kapatılması yönünde oy kullanmış. 4’ü hazine yardımından mahrumiyet. Hazine yardımının yarı oranında yoksun bırakılmasına karar verilmiştir. Bu sonucun çok iyi tahlil edileceğine, ilgili siyasi partinin gerekli mesajı alacağını temenni ediyorum. Kapatma kararı çıkmamıştır ama partiye ciddi bir ihtar kararı çıkmıştır” dedi.
AYM üyelerinden Başkan Kılıç davanın reddi yönünde oy kullanırken; Osman Paksüt, Fulya Kantarcıoğlu, Şevket Apalak, Zehra Ayla Perktaş, Mehmet Erten ve Necmi Özler kapatılsın; Sacid Adalı, Serruh Kaleli, Ahmet Akyalçın ve Serdar Özgüldür de hazine yardımı kesilsin dedi.
