Medya

Azınlığın hakkı ne olacak?

Yazan: Arto H. Dalga

Caz ve klasik müzik dinleyenler az bulunduğu için Radyo-3 yayınları sınırlandırılıyor. Müzisyenler ise çok sesliliğe ve çoğulculuğa dikkat çekiyor

Yaklaşık 30 yıldır caz ve klasik müzik yayını yapan TRT-3 radyosu, veya son dönemdeki adıyla Radyo-3 az sayıda insana hitap ettiği gerekçesiyle yayın alanını daraltıyor. Daha doğrusu yayınına son verme yolunda yavaş yavaş ilerliyor. Hükümetin  TRT’den sorumlu ismi Bülent Arınç, Türk halkının yüzde  92.3 ünün klasik  müzik, yüzde 96,2’sinin caz, yüzde 82,2’sinin de yabancı rock müzik dinlememesinin bu kararda etkili olduğunu belirtiyor.

RTÜK’ün 2009’da yaptırdığı araştırmanın sonuçlarına göre en az dinlenen radyo kanalı çıkan TRT Radyo-3’ün son üç yılda yaklaşık 80 vericisinin TRT-Türkü, TRT Nağme, TRT Radyo-Haber ve Kürtçe yayın yapan TRT-6  kanallarına  tahsis edildiği belirtiliyor.

Yaklaşık 30 yıldır caz ve klasik müzik başta olmak üzere çok sesli müziğin değişik tarzlarına ve kaliteli örneklerine yer vererek Türkiye’deki müzik kültürünün oluşmasına önemli katkı sunan Radyo-3 vericilerinin türkü gibi daha popüler müzik türlerine tahsis edilmesi yalnız caz ve klasik tutkunları tarafından değil, halk müziğinden arabeske,  her türle uğraşan müzik insanları tarafından da olumsuz bir gelişme olarak nitelendiriliyor. İşte haberVs'ye konuşan müzisyenler ve Radyo-3'ün kapanması hakkındaki görüşleri. (Sıralama, kimsenin alınmaması için soyadına göre yapılmıştır!)

Başka ülkede Türkçe radyo mu var?
Ceylan 
Avcı (Küçük Ceylan) / Halk Müzigi Sanatçısı
Valla   açıkcası   çok  umurumda  olmaz. Kapanması kimseyi etkilemez. Ben  yıllardır  yurt dışına turnelere  gidiyorum  ve daha  hiç bir  ülkenin de görmedim  kardeşim  ben sana para vereyim  ya da  ben sana Türkçe  bir  radyo  kanalı  yapayım  bütün  vatandaşların  rahat  etsin dediğini… O  yüzden  bana  hiç  garip  gelmiyor. Neden İngilizce neden Türkçe değil?  Bizim  ozanlarımızı  kimse  yabana  atmasın  mesela bir Arif  Sağ, Belkıs Akkale, İzzet Altınmeşe  ya da Neşet Ertaş… Kaliteli  müzik  demek  sadece  İngilizce yapılan  müzik  veya klasik müzik veya caz demek değildir. Türkiye'de İngilizce  yayın yapan  radyolar olmasına takılırım.

Çok sesli müzik çok sesli düşünceyi besler
Hakan Aysev / Opera Sanatçısı

Özellikle klasik müzik dinleyenler yüzde 20 bile olsa bence önemli bir orandır. Ayrıca klasik müzik vazgeçilmez olmalıdır. Çünkü çok sesli müzik dinleyen ülkeler çok sesli düşünürler, daha medeni ve demokratik olurlar. Bu ülkede seviyesizce yapılan o kadar iş var ki… Mesela RTÜK, önce televizyona el atsın. Daha sonra TRT-3 radyoyu kapatsın. Bu radyo ayrıca uzun yıllardır yaptığı yayınla önemli bir alışkanlıktır. Caz müzik, klasik müzik modern dünyada medeni toplumların gereksinim duyduğu bir müzik türüdür. O yüzden TRT-3 radyomuzu ellemesinler.

Kaddafi zihniyeti
Hakkı  Bulut / Arabesk ve halk müziği sanatçısı

Asla doğru  bulmuyorum. Bunları  bahane  olarak  gündeme  getirdiklerini  düşünüyorum. Az  insan  denilen  rakam  bile  milyonu buluyor. O zaman  burada  düşünülecek  başka  şeylerin olduğu  ortaya  çıkıyor. Bu sanat  iyidir, şu sanat kötüdür  diye  ayıramazsın  bu  kime göre  iyidir  ya da kime  göre  kötüdür? Böyle  yaparsan  aynen  Kaddafi'nin  durumuna  düşersin. Trablus  Meydanında  bütün  Batı  enstürmanlarını  toplatıp  hepsini  yaktırmıştır. Bu  müzik bizimdir  bu  müzik  bizim  değildir  diyen  zihniyet  tam  bir  Ortaçağ  zihniyetidir. Ve bu  karanlık  düşüncelerin ifadeleridir. Müzik  Evrenseldir. Her ülkenin müziğine  saygı  duyulmalıdır. Bu Kutuplardaki Eskimolar da olabilir ya da  Afrika'daki  kabile müzikleri de olabilir. Bu  bir  insanlık erdemidir.

Renklerden hoşlanmayan bir toplumuz
Hilal Cebeci / Oyuncu ve şarkıcı
Caz  sevmem  ama  bu  demek değildir ki  radyolar  kapansın. Burada  insanların  iki yüzlülüğü  ortaya  çıkıyor; car  car  konuşuyorlar  bu  nasıl  kadın   programları  bu  ne  seviyesiz  magazin  programları kaldırın bunları  bu  nasıl  diziler diye, sonra  bir  bakıyorsun ki en  çok reytingi  bunlar  almış. Hem de  kimden  AB  grubu  dediğimiz  elit  kesimden. Ben  en  çok  onlara  kızıyorum. Bizim  ülkemizin  en  önemli şeyi ya bir şey  olmalı  ya da olmamalı ikisinin  ortası  yok. Biz  renklerden  hoşlanmıyoruz, demokrasi  bunlara güzel  bakmakla  olur.

Çoğulculuğa aykırı bir hareket
Nihat  Doğan / Şarkıcı
Bana  göre  son derece  yanlıştır. Asla  bu radyo az dinleniyor diye kapanmamalı bu  çogulculuk  dediğimiz  demokrasi  sistemine  tümüyle  karşı  bir  harekettir. Çoğulculuk  her zaman demokrasinin  meyveleridir. İnsanların   bu  meyveleri  tatmasınada kimsenin  mani  olmaması  gerektiğine  inanıyorum

Benim cazı seçmemde en büyük etkendi
Kerem Görsev / Caz müzisyeni
Dünyada klasik ve caz müziğinin dinlenme oranı binde 17, Türkiye’de bu oran yüzde 7 ise bu aslında çok yüksek bir rakam. Entelektüel yapının yüksek olduğunu gösterir. Müzik demokratik bir tercihtir. Hayat sadece halk müziği, türkü ve pop müzikten ibaret değildir. Klasik ve caz müziği dinlemek isteyenlere de saygı duyulmalı, yüzde 7 bile olsa bu yayın yapılmalıdır. Bizim müzik dinleme hakkımızı yok etmesinler. Klasik müzik ve caz ayrı bir müzik kültürü. Ayrıca klasik müzik hayal kurma mekanizmasını geliştirir. Radyo-3 kapsamlı ve nitelikli yayınlar yapan bir radyo frekansı. Benim de çocukluğumdan beri severek dinlediğim bir kanal hatta caz müziğini seçmemdeki en büyük etkenlerden biri.

Oran yüzde 1 bile olsa yayın devam etmeli
Fuat Güner / Müzisyen, MFÖ grubu üyesi
Nasıl tespit edildiğini bilemiyorum ama söylenen rakamlar bana pek de inandırıcı gelmiyor. Yüzde 60'ı dinlemiyor denseydi inanırdım. Ama burada önemli olan bu araştırmanın her türde müzik için oranların yer ayrılması. Daha da önemlisi Radyo-3'ün kapanacak olmasıdır. O radyodan birçok insan faydalanıyordu. Bir müzik türünü dinleyenlerin oranı yüzde 1 bile olsa o radyo kanalının kapanmaması gerekir. Müzik bir kültürdür. Dinleme oranlarının az olması sebebiyle bir radyonun kapanmasından dolayı çok üzüntü duyuyorum.

Başka türlere başka frekanslar ayrılmalı
İzzet  Öz / Prodüktör
1967 de  Ankara  Radyosuna  başladım, güzel  ve  heyecanlı  yıllardı, inanılmaz ustalardan dersler aldım. 1971'de  müzik prodüktörü  oldum. Bugünkü müzik kariyerime Cüneyt  Sermet  gibi caz  ustaları  sayesinde geldim. Biz  yayınlarımıza  sadece  iki saatlik  deneme  yayınları  olarak  başladık  bu iki saatlik dilimde klasik, caz ve pop  vardı. Hafif müzik  sorumlusu bendim. inanılmaz  güzel  günlerdi. O kadar  sevildi ki  bunu  yaklaşık aralıklarla 30 yıldır  yapıyorum tabii buna  televizyon da eklendi ve  böylece  FM  yayınları  başladı. Herkes  çalmak  istediği  müziğe  göre  radyo kanalları kurdu. Bu  tam  bir  devrimdi. Dolayısıyla sen bunca  yıldır  yaşayan  bir şeyi  öldüremezsin. Bu  olacak  iş değil. O kadar çok  hatıralar var ki,  kimler  geldi  kimler  geçti. Sen haber kanalı mı türkü  kanalı mı  bunlara  başka  frekanslar  ayırarak  yapabilirsin. Ama bu  kanalı  çeviremezsin olmaz.

Bir bahçede sadece gül olmaz
Selami Şahin / Besteci – şarkıcı
Radyolarda  bana  göre  dört  mevsimdir  sadece yaz  olmayacağı  gibi  sadece  kış da olmamalı. Burada  bu  radyonun  dinlenmesinde  problem  varsa  bence  bu yayın stratejisi ile  bağlantılıdır. Mesela  yayın saatleri  bölünüp  şu saatte  bu  şu saatte  şu  diye  katagorize edilip  daha  çok  dinleyici  çekilebilir . cazın  yanında  Türk Pop müziği çok sesli  bir  şekilde  verilebilir ya da  Türk Sanat Müziği çok  sesli olarak  bazı saatlere konulabilir, böylece  dinleyiciye  değişik  alternatifler yaratılır. Bir  lokantaya  gittiğinizde  o  lokantada  her şeyi bulmak  istersiniz  bu da  böyle  bir şey. Bir  bahçede  sadece  gül  olmaz, olursa  o da bir zaman sonra  sıkar,

Yorum yazın