Doğa

Kömür: Sürdürülemez bir enerji politikası

Yazan: HaberVs

Bilgi Üniversitesi ÇES, kömüre dayalı enerji polikasının “karbon salımı ve iş güvenliği” nedeniyle sürdürülemez olduğuna dikkat çekiyor.

Bilgi Üniversitesi Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇES), “neden olduğu karbon salımı ve iş güvenliği” gerekçeleriyle kömüre dayalı enerji polikasının, çevreye aykırı ve sürdürülemez olduğuna dikkat çeken bir duyuru paylaştı. Merkezin müdürü Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğlu'nun paylaştığı mesaj şöyle:

Hepimizin çok yakından takip ettiği üzere, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan facia ile şu an itibariyle 284 maden çalışanımız maalesef hayatını kaybetmiştir. Bu elim olayda hayatını kaybeden emekçilerimize Allah’tan rahmet diliyor;  yakınlarına, sevenlerine ve sevdiklerine sabırlar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.
 
Bu çok acı olay önemli bir konuyu tekrar tartışmaya açmalıdır. Türkiye’nin enerji politikasını yeniden masaya yatırması gerekmektedir. İzlenecek enerji politikalarının sürdürülebilir ve güvenli olması, ekonomik kalkınma açısından olduğu kadar insan hayatına bakış açısından da nerede durduğumuzu gösterecektir.
 
Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde bir ekonomik büyüme ve nüfus artış oranına sahiptir. Doğal olarak, elektrikte dahil enerji kaynaklarına olan talep yıldan yıla artmaktadır. Ancak enerji kaynaklarının elektrik üretimine katkısına baktığımızda maalesef yenilenemez olan kaynaklar ilk sıradadır. 2013 yılı itibariyle elektrik üretiminde yüzde 44 doğalgaz ve yüzde 25,4 kömür kullanılmıştır. Rüzgârdan üretilen elektrik ise toplamda yüzde 3,1’lik bir paya sahiptir. Ve neredeyse tamamının finansmanı “gönüllü borsada” yapılmıştır.
 
Kömür, fosil ya da yenilenemez enerji kaynakları içinde en fazla karbon salımına neden olan bir enerji türüdür. Bu nedenle iş güvenliği kadar, sürdürülemez ve çevreci olmayan bir enerji politikasının parçasıdır. Nükleer enerjiye yönelik yatırım planları ise son yaşanan olay ile birlikte güvenlik sorununu bir kez daha gündeme getirmiştir.
 
Elektrik enerjisine olan talebimiz büyüme hızı ve nüfus artışından dolayı yılda yüzde 7-8 oranında artmaktadır. Talebi düşürmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgâr ve güneş, suyu saymak pek istemiyoruz) elektrik üretimindeki payını  yükseltmek enerji  politikalarının parçası olmalıdır. Türkiye bu kaynaklar açısından coğrafi konumu itibariyle zengin bir ülkedir. Aynı zamanda enerjide dışa bağımlılığımız da azalacaktır.
 
Her ne kadar enerji politikasını yeniden şekillendirmek hükümet politikası olarak görülse de, günlük hayatımızda yapacağımız davranış değişikliği ile yapılacak tasarruf, rakamların değişmesine katkıda bulunacaktır. Soma’da yaşanan  faciada kaybettiğimiz maden işçileri anısına, alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirelim.

Yorum yazın