Gündem

Puşi özgür!

Yazan: Nur Sertelli - Melih Özeskinazi
Melih Özeskinazi

Taktığı puşi delil gösterilerek, örgüt üyeliği iddiasıyla 25 aydır tutuklu yargılanan GÜ öğrencisi Cihan Kırmızıgül'e tahliye kararı çıktı.

25 aydır tutuklu yargılanan Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Cihan Kırmızıgül (24) tahliye oldu. 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Çağlayan Adliyesi’nde görülen davanın sekizinci duruşmasında verdiği ara kararla Kırmızıgül’ün tahliyesini sağladı.

Cihan Kırmızıgül, 20 Şubat 2010’da İstanbul Çağlayan’da boş bir markete düzenlenen molotof kokteyli saldırısına katıldığı gerekçesiyle, bir durakta otobüs beklerken gözaltına alınmıştı. Bu saldırıya katılma delili olarak taktığı puşi gösteriliyordu.

Kırmızıgül’ün örgüt üyesi olduğu iddiasıyla devam eden yargılaması tutuksuz devam edecek.

“500 öğrenci arkadaşımızı da alacağız”

Fotoğraf: Nur Sertelli

Fotoğraf: Nur Sertelli

 Cihan Kırmızıgül’ün kardeşi Serhat Kırmızıgül karar sonrasında yaptığı açıklamada “Cihan çıktı ama aynı durumda 500 tutuklu öğrenci arkadaşımız var. Onları da alacağız” mesajı gönderdi:

“Çağlayan [İstanbul] Adalet Sarayı adalate olan inancımızı pekiştirdi. Umarım bu saray gerçekten adalete tecelli eder. Haklı yargılamalarla, haklı neticelerle sonuçlanır. Bize desteklerini sunan tüm AKP’li, CHP’li, BDP’li tüm vekillere teşekkür ediyorum.

***

Sabah 10:30’da Çağlayan Adliyesi önünde toplanan yüzlerce kişi adına basın açıklamasını Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu okudu. İnceoğlu neden Çağlayan’da olduklarını şu cümlelerle anlattı:  

“Soruşturma neden derinleştirilmiyor?”

Cihan Kırmızıgül bir markete düzenlenen molotoflu saldırıya katıldığı iddiasıyla, mala zarar verme, korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma  ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarıyla itham edildi. Tutuklandığında 22 yaşında olan Cihan için 45 yıla yakın hapis cezası talep ediliyor. Cihan bu olaya ilişkin davanın tek sanığı, ve onu suça ilişkilendirebilecek hiçbir delil bulunmuyor. Onun herhangi bir yasa dışı örgüte üye olduğunu gösteren tek bir delil dahi yok.  Davanın 9 Aralık 2011’deki son duruşmasında mahkemeden gerçeğin tüm çıplaklığı ile kavranabilmesi ve yargılamanın adil bir karara bağlanabilmesi için soruşturmanın genişletilmesi talebinde bile bulunuldu. Tanık olarak dinlenen polis memurlarının ifadeleri arasındaki çelişkiden birer birer anlatıldı. Mahkemeden tanıkların dinlenmesi, olay yerinin incelenmesi, olay anını görüntülemiş özel güvenlik kameralarının bulunup bulunmadığının araştırılması ve görüntülerin getirttirilmesi istendi. Ancak öncelikli görevi maddi tespit yapmak olan mahkemenin red cevabı ile karşılaşıldı.

Biz de soruyoruz: Soruşturmanın derinleştirilmesi neden istenmiyor, gerçeklerin ortaya çıkmasından neden çekiniliyor?  

“Ne Cihan ne de öbürleri giydikleri kıyafetlerden tutuklanmasın”

Puşi davası olarak bilinen Cihan Kırmızıgül’ün sanık olarak tutuklu yargılandığı davanın ayrıntılarını bir yıla yakın süredir paylaşmaktayız. Takipçisi olduğumuz bu davanın günden güne artan öğrenci tutuklamalarıyla yenileri eklendi. Bizler tutuklanmak için puşi takmanın yeterli delil olmasına şaşırırken ders notları, kitaplar, su faturaları, şemsiyeler, öğrencileri terör örgütü ile itham etmek için hazırlanan iddianamelerde delil olarak yer aldı. Basın açıklaması yapmak, halay çekmek, anma etkinliklerine katılmak gibi faaliyetler nedeniyle öğrenciler tutuklandı. Öğrencilerin örgütlenme özgürlükleri ve siyaset yapma hakları ellerinden alınıyor. Bugün tutuklu öğrencilerin sayıları yüzlerle ifade ediliyor. Bu süreçte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Cihan gülümsemeye devam ediyor. Çünkü daha 24 yaşında ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyor. Bizlerde umudumuzu koruyoruz. Bugün, Çağlayan Adliyesi’ne Cihan’ın yanında olmak için ve bu kez belki onu alma umuduyla geldik. Ne Cihan ne de öbürleri giydikleri kıyafetlerden tutuklanmasın diye geldik . Kitaplar, ders notları, şemsiyeler, demokratik eylemler, delil teşkil etmesin diye geldik. Bu ülkenin öğrencilerini, akademisyenlerini, bu ülkede yaşayan tüm insanların faal örgütlenme özgürlüklerini ellerinden alınmasına karşı sesimizi yükseltmek için, destek olmak, sesini çıkarmak, umutlarını çoğaltmak ve mücadeleyi büyütmek isteyen herkesle birlikte buradayız.

Tuncel: “TMK değişmediği sürece bugün Cihan, yarın Ahmet…”

Fotoğraf: Melih Özeskinazi

Fotoğraf: Melih Özeskinazi

BDP Milletvekili Sabahat Tuncel ise HaberVs muhabirine “Cihan Kırmızıgül ve diğer tutuklu öğrencilerin asıl tutukluluk nedeni Kürt kökenli olmaları. Dolayısıyla onlar Kürt sorunu nedeniyle burada. Türkiye’de Kürt sorunu çözümü konusunda somut adımlar atılmadığı sürece ne yazık ki Kürtler adına söylenen söylemler, terörizm kıskacında kalacak. Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) değişmesi lazım. Kürtlere yönelik bu baskıcı, yoksayıcı yaklaşımın değişmesi lazım. Bunlar değişmediği sürece bugün Cihan yarın Ahmet başka birisi devam edecek” açıklamasında bulundu.

İfade ve basın özgürlüğüne yönelik davaları yakından takip eden aktivist Elif Ilgaz ise “Bu davaya KCK operasyonu çerçevesinde bakabiliriz. İleriye yönelik susturma olarak değerlendirebiliriz. Bugün Büşra Ersanlı’nın, Ragıp Zarakolu’nun içeride olması zaten çok manidar. Ersanlı terör örgütü liderliğiyle suçlanıyor. Fakat silaha, şiddete karşı olan birisidir. KCK operasyonları başından beri Kürtlere yönelik bir susturma operasyonudur. Şiddetin olmadığı her yerde, faşizmin olmadığı her yerde düşüncelerimizi özgürce ifade edebiliriz” görüşünde.

 

Fotoğraf: Melih Özeskinazi

Fotoğraf: Melih Özeskinazi

Yorum yazın