Alper Görmüş Önce kısa bir basın özeti geçeyim, ardından bu yazının asıl derdine geleceğim. Durum kabaca şöyle: Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hakkında açılan kapatma davasının “hukuk”la değil, “siyaset”le ilişkili bir gelişme olduğunu söyleyip bunun bir “yargı darbesi” olduğunu savunanlar, tahmin edilebileceği gibi bu yeni gelişmeyi de “yargı darbesi”nin bir parçası olarak gördüler. Haberlerini […]

Alper Görmüş Yıllar önce, bir ekonomi haberi vesilesiyle kaleme aldığım “Bağlantılara işaret etmek de bir gazetecilik görevidir” başlıklı bir yazımda şöyle demiştim: “Öyle haberler vardır ki, gazeteci sadece ‘sıcak’ gelişmeyi aktararak görevini yapmış sayılmaz… O ‘sıcak’ gelişmeyle bağlantısı çok kuvvetli olan bir başka bilginin okurlardan esirgendiği haberlerdir bunlar. Gazetecinin, yazdığı habere sözünü ettiğimiz ‘background’ bilgiyi […]

Alper Görmüş Hürriyet’in ancak “kafayı bularak” atılabilecek, şimdiden ünlü olmuş manşeti “Bir kadeh rakı artık yasak”, hatırlayacaksınız, Ferda Balancar imzasıyla bu sayfalarda eleştirilmişti (14 Mayıs). Sonraki günlerde iş ortaya çıktı ve genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün özrüne kadar dayandı. Bugün ben bu özrü ele almak, Özkök’ün eski özürlerini hatırlatmak ve artık iyice can sıkıcı bir […]

Alper GörmüşGazetelerimizin, “Ünlülerin özel hayatı olmaz, çünkü onlar artık kamuya mal olmuşlardır” uydurmasının keyfini en fazla çıkardığı alanlardan biri de ünlülerin boşanması alanı… Fakat bir boşanmanın haber olması için ille de bu uydurulmuş meşruiyet sınırının içinde olması gerekmiyor. Yani, boşanan tarafların ünlü olmasına dahi gerek yok; boşanma “ilginç” olsun yeter. Sabah muhabirleri, biri ünlü, biri […]

Alper Görmüş 21 Nisan’da kaleme aldığım “CHP Kurultayı” yazısında, Baykal’ın muhalifliğine aşkla bağlı bir genel başkan olduğuna dair inancımı, onunla ilgili daha önce yazdığım bir portreden de faydalanarak şöyle dile getirmiştim: “İktidar istemeyen bir iktidar hırslısı… Çok mu tuhaf geldi? O zaman şöyle diyelim: Yük gerektiren iktidar pozisyonlarını sevmiyor, yük altındakilere laf oturtabilecek alt-iktidar pozisyonlarını […]

Alper Görmüş Medyakronik’te 26 Mart 2008 tarihinde yayımlanan “Ergenekon’da iyi gazetecilik, fikri takip, kilit unsur…” başlıklı yazımdan bir bölümle başlayalım; böylece konuya ilişkin hatırlamamız gereken noktaları kısaca gözden geçirmiş olacağız. “Cumhuriyet gazetesi, 2006’nın Nisan ayının ilk yarısında üç kez bombalandı. Gazete, saldırıyı, ‘laikliğe karşı bomba’ olarak yorumladı. Gazetenin okurları da ‘laikliğe karşı’ gerçekleştirilen bu saldırıya […]

Alper Görmüş 25 Nisan’da kaleme aldığım “Okurları bu işe karıştırmayın!” başlıklı yazıda, Hürriyet’in son “çağdaşlık hamlesi” Hürriyet Okur Meclisi’nin de, öncekiler gibi bir makyaj ve göz boyama girişimi olmaktan öteye geçemeyeceğine inandığımı yazmıştım. (Öncekilerden ne kast ettiğim önceki yazıda var, merak ederseniz o yazıya göz atabilirsiniz.)“Okurları bu işe karıştırmayın” başlıklı yazımda, girişimi neden samimi bulmadığımı […]

Alper Görmüş Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Türkiye’deki “Batı’ya rağmen Batıcılık” akımının, demokrasimiz bakımından neden ciddi bir tehlike oluşturmaya başladığını anlatıyordu dünkü (21 Nisan) yazısında. Oğur’un, tezine yazdığı gerekçeyi okuyunca ben de irkildim doğrusu: “Ümidini yitirmiş çaresiz bir âşıktan daha tehlikelisi ne olabilir?” Bu çevrenin önde gelen figürleri, Oğur’un da belirttiği gibi yaman bir çelişki […]

Alper Görmüş Yeni Aktüel dergisi için kaleme aldığım Deniz Baykal portresinde şöyle yazmıştım:“İnternet forumlarında, sözlüklerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında yazılmış irili ufaklı binlerce değerlendirme okudum. Bunların çok ama çok büyük bir ekseriyeti (kabaca yüzde 90’ı) öfke doluydu, gene hemen hepsi Baykal’ı istifaya çağırıyordu.“Değerlendirmeler, sahiplerinin siyasi kimlikleri hakkında az çok bilgi […]

Alper Görmüş Haberin öznesi bizzat haberi yazan kişiyse eğer, o haber nasıl yazılmalı? Birinci sayfanın başlığında, alt başlığında ve spotunda (gördünüz) kendimi dışarıda tutarak yazmayı becerebildim. Fakat bunun sonuna kadar böyle devam etmesinin pek suni kaçacağını hissediyorum. O nedenle izninizle bundan sonrasında “ben” diye gideceğim… Biliyorsunuz, Darbe Günlükleri’yle ilgili olarak emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden […]