Medya

TV frekans tahsisleri on ay içinde yapılacak

Yazan: Berk Ersoy

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 6 Aralık’ta Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün (TVRP) “Tv Endüstrisinin Bileşenleri” dersine konuk olan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) başkanı Davut Dursun, yıllardır gerçekleştirilemeyen frekans tahsislerinin önümüzdeki on ay içinde gerçekleştirileceğini açıkladı. Ayrıca İnternet yayıncılığının denetimiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ve önümüzdeki yıllarda internetin denetiminin de RTÜK’e geçebileceğini açıkladı. Dursun, Türkiye’de karasal yayın […]

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 6 Aralık’ta Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün (TVRP) “Tv Endüstrisinin Bileşenleri” dersine konuk olan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) başkanı Davut Dursun, yıllardır gerçekleştirilemeyen frekans tahsislerinin önümüzdeki on ay içinde gerçekleştirileceğini açıkladı. Ayrıca İnternet yayıncılığının denetimiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ve önümüzdeki yıllarda internetin denetiminin de RTÜK’e geçebileceğini açıkladı.

Dursun, Türkiye’de karasal yayın yapan televizyon kanallarının hiç birinin hala tahsis edilmiş bir frekans sahibi olmadığını belirterek bu kanallar hakkında “gecekondu” benzetmesi yaptı. “Bu adeta devletin bir otobanıdır, köprüsüdür. Bunu kullanıyorsan sahibi olan kamuya bedelini ödemelisin” diyen Dursun, frekans tahsislerinin bir türlü gerçekleştirilememesinin esas nedeninin son RTÜK’ün kurulduğu 1994’ten beri işbaşına gelen hükümetler olduğuna pek değinmeden sürecin bu kadar uzamasının nedenlerini anlattı:
“2002’de RTÜK’ten alınan frekans planlama ve tahsis etme yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) verilmişti. BTK bu planlamayı yapmış ve Haberleşme Yüksek Kurulu’na (HYK) sunmuştu. Fakat kuruldan onay gelmeyince plan, uygulamaya geçirilememişti. 2008’de telekominikasyon yasasının yenilenmesiyle yetki tekrar RTÜK’e devredildi. HYK, RTÜK’e ‘al bu planı uygula’ diyemeyeceği için frekanslar tahsis edilemedi.”

Şu anda karasal yayınların kaçak yapılmasından dolayı birçok problemle karşılaşıldığına değinen Dursun, lisans süresinin 5 yıl gibi kısa bir zaman olmasını da sorunlardan biri olarak gördüklerini ve yeni yasa düzenlemesiyle bu süreyi 10 yıla çıkaracaklarını anlattı. Eğitime katkı olarak RTÜK’e aktarılan ayrılan yüzde 5 reklam gelir payının da yayıncılar için sıkıntı yarattığını; yeni düzenlemeyle bu oranı yüzde 3’e indireceklerini sözlerine ekledi. RTÜK başkanı Davut Dursun yabancı sermaye payının şu an yüzde 25 olduğunu, kalite ve rekabet amacıyla yeni yasada bu oranı yüzde 50’ye çıkarmak için çalışmalara devam ettiklerini açıkladı.

Sayısal yayın ve internetin denetimi

Sayısal yayınlarla ilgili sürecin dünyada çoktan başladığını ve Türkiye’nin de bu sürece bir an önce dahil olması gerektiğine dikkat çeken Dursun, yapılacak yeni yasal düzenlemelerle bu sürecin önünü açmayı planladıklarını ve tasarının yasalaşmasıyla 2014 veya 2015’te Türkiye’nin sayısal yayına geçmiş olacağını belirtti. Reyting ölçümleri konusunda da “Reyting ölçümü yapmak istemiyoruz fakat ölçüm denetiminin bir yerinde olmalıyız” şeklindeki açıklamasıyla yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini söylerken, bu konuda denetimin sağlanması zorunluluğunun olduğunu ve bu yetkiye de talip olduklarını belirtti. İnternet içeriğinin denetlenmesi üzerine gelen soruyu “İnternet sınırsız bir ortam, denetlemek o kadar kolay değil, RTÜK, BTK ve BYEGM’nin (Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü) tek çatı altında 3 ayrı komisyon şeklinde denetleme yapması daha sağlıklı olabilir” şeklinde cevaplayan Dursun, “Zaten Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün internet gazeteciliği üzerine bir yasa çalışması var; internet de önümüzdeki yıllarda RTÜK yetkisine girebilir” dedi.
RTÜK’ün TRT’yi denetleyememesi durumuna da tepkisini dile getiren Dursun, “Bir denetleme kurulu düşünün ki; tüm ulusal yayınları denetliyor fakat kamusal yayın yapan kuruluşu denetleyemiyor. Böyle bir şey mümkün olamaz. Yasayla bunu düzenlemeye çalışacağız” şeklinde konuştu. Yeni çıkacak olan yasayla öncelikle AB kriterlerine daha uyumlu bir düzenlemeye sahip olunması, frekans karmaşasına bir son verilmesi amaçlanıyor.

Yerel dillerde yayın

Türkçe dışındaki dillerde yayın yapılması hakkında gelen soruya da konuyla ilgili düzenlemenin mevcut yasada bulunduğunu söyleyerek, “Türkiye’de yerel dillerde yayın yapmama gibi bir problem yok; toplamda 7 televizyon, 11 radyo kanalı yerel dilde yayın yapma iznine sahip. Fakat bu kuruluşların hiçbiri 24 saat yerel dilde yayın yapma alt yapısına sahip değil; ancak 3-4 saat yerel dilde yayın yapabiliyorlar” dedi.

Sunumu içerisinde medya sahipliği düzenlemeleri hakkındaki bozukluktan şikayet eden bu konuda belli bir şekle bağlanması gerektiğini söyleyen Davut Dursun, yeni yasanın getireceği düzenleme ile ilgili yönelttiğimiz soruya ise “Mevcut yasaya göre yayıncılık yapma amacıyla kurulmuş anonim ortaklara lisans verilir. Bu kuruluşlara kimlerin ortak olamayacaklarına dair uzun bir düzenleme var. Vakıflar, kooperatifler, siyasi partiler, yerel yönetimler,ithalat, ihracat,pazarlama,üretim şirketleri,finans kurumları ortak olamaz. Kimler ortak olacak peki? O yüzden şöyle bir düzenleme getirdik. Sadece vakıflar, kooperatifler,siyasi partiler,yerel yönetimler ortak olamayacak” şeklinde yanıt verdi.

Yorum yazın