Politika Sanat

AKM, kültür sanata itibarını iade edecek mi?

Yazan: Fırat Yalçın
Atatürk Kültür Merkezi, 2,5 yıl süren yeniden yapım südecinin ardından 29 Ekim'de hezmete girdi. (Fotoğraf: Fırat Yalçın)

Atatürk Kültür Merkezi’nin kapalı kaldığı 16 yıl, İstanbul’da kültür sanat gelişiminin de durduğu bir dönemdi. Sanat çevreleri, yeniden açılan AKM’nin iyi değerlendirilmesi durumunda bu kaybı telafi potansiyelinin olduğunu düşünüyor.

Türkiye’nin ilk opera binası olarak 1969’da hizmete giren, 2000’li yılların ortasından itibaren yıkılması gündeme gelen, “bina ömrünü tamamladığı” gerekçesiyle 2008 yılında kapatılan, restorasyonu için yapılan iki ihale de çeşitli nedenlerle hayata geçirilemeyen Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi (AKM), 2,5 yıl süren yeniden yapım sürecinin ardından nihayet 29 Ekim 2021’de yeniden açıldı.

Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından “kültür varlığı” olarak tescillenen, pek çok insana göre Cumhuriyet dönemi mimarisinin simge eserleri arasında sayılan, modern toplum kimliğini temsil eden ve bir hafıza merkezi değerini taşıyan AKM’nin gerek 16 yıl boyunca kapalı kalması ve gerek yıkılmak istenmesi uzun tartışmalara neden olmuştu. Muhafazakar AKP hükümetlerine yöneltilen eleştiriler, Taksim meydanında Cumhuriyet dönemiyle özdeşleştirilen bir esere tahammül gösterememek ve kentleri bale, opera ve senfoni gibi modern performans sanatlarından mahrum bırakma çabasında yoğunlaşmıştı.

Tartışmalar sıcaklığını korurken HaberVs‘nin görüşüne başvurduğu sanat çevreleri, yeniden açılan AKM’nin, doğru yönetildiği takdirde kaybedilenleri telafi etme potansiyelinin olduğunu düşünüyor.

“AKM içindeki sosyal alanlar sanat için fırsat sunuyor”

Alin Taşçıyan (Fotoğraf: Fırat Yalçın)

“AKM sanata sunduğu olanaklarla fazlasıyla önemli bir mekândı” diyen Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FİPRESCİ) üyesi Alin Taşçıyan, AKM’nin fonksiyonlarının eskiyi aratmamasını temenni ederken, yeni binanın içinde bulunan sosyal alanların ziyaretçileri sanata yaklaştırmaya yönelik iyi bir gelişme olduğunu düşünüyor. AKM’nin yalnızca İstanbul için değil, bütün ülke için çok önemli olduğuna ve genç kuşağın sanatla buluşması için eşsiz bir yer tuttuğuna vurgu yapan Taşçıyan, AKM’nin olumlu birçok yanı olduğunu fakat asıl dikkat edilmesi gerekenin, içeriklerin nasıl hazırlandığı ve sunulduğu olduğunu belirtiyor.

“Sanatın bölgedeki varlığı silinmeye çalışıldı”

Balet Kerem Kuraner, AKM’nin kapalı kaldığı sürecin, Beyoğlu’nun kimliğini oluşturan kültür sanat faaliyetlerinin arka plana itildiği dönem olduğuna dikkat çekiyor:

“Alışveriş merkezi ve kafelerin yaygınlaşmasıyla beraber ‘tatlıcılar’ örneğinde işletmelerdeki tek tipleşmenin artması, tüketimin niteliksizleşmesi Beyoğlu’ndaki kültür-sanat faaliyetlerini ikinci plana düşürdü” diyor Kuraner, “sanat icracıları ve sanatseverler, tekellerin vicdanına bırakılarak Beyoğlu’ndaki yerlerinden edildi.”

Balet Kerem Kuraner (Fotoğraf: Fırat Yalçın)

Kuraner’e göre yalnızca tekelleşmenin değil, birtakım siyasi çıkarlar sebebiyle Beyoğlu’nda gerçekleştirilen kültürel talanın bir sonucu olarak sanatın bölgedeki varlığının silinmeye çalışıldı. Siyasi müdahale olmadan, eskisi gibi özerk yapılanma ile hak ettikleri sanatlarla sahnelerde var olmak istediklerini belirtiyor.

AKM’nin Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetin simge yapılarından olduğunu ekleyen Kuraner, “Belirttiğim sebeplere rağmen Beyoğlu’nda AKM’nin açılmasıyla yeniden nefes almaya başlayan kültür sanat etkinliklerinin takipçisi olacağız” diyor.

“AKM’siz zamanlar bu şehrin kalbinin atmadığı zamanlar gibiydi”

AKM’nin kapanmasının ardından duyulan en büyük endişenin kültür merkezinin kaderinin belirsizliği olduğunu düşünen AKM sinema salonu işletmecisi Reis Çelik, tartışmaların ve tepkilerin açılışa kadar sürdüğünü söylüyor.

Merkezin kapalı olduğu süreci “kültür sanat sektörünün gelişiminin durduğu dönem” olarak tanımlayan Çelik, “AKM’nin olmadığı zamanlar bu şehrin kalbinin atmadığı zamanlar gibiydi” diyor.

Reis Çelik (Fotoğraf: MUBİ)

Çelik, AKM’nin kapanmasına yönelik tepkilerin yalnız iktidar karşıtlığının getirdiği klasik alışkanlıklar sebebiyle gösterildiğinin iddia edildiğini fakat konuya kapsamlı bakıldığında konunun iktidar meselesinden çok cumhuriyet değerlerine olan duyarlılıktan kaynaklandığını düşünüyor. İşletmeci, titiz çalışmalar sayesinde AKM’nin eski karakterini koruyabildiğini ve daha kapsamlı bir kültür kompleksine dönüştüğünü belirtiyor.

 

İkinci AKM’nin tarihi

Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılması ilk kez, depreme karşı dayanıksız olduğu ve ekonomik ömrünü tamamladığı gerekçeleri ile AKP hükûmetlerinin ikinci Kültür Bakanı Atila Koç tarafından 2005’te dile getirildi.

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu 2007’de binayı 1. grup kültür varlığı olarak tescillendi. Bu karar yapının yıkılmasını engelledi. Ancak 2008’de tadilat gerekçesiyle AKM’nin faaliyetleri durduruldu.

AKM’nin yenilenmesi, Kültür ve turzim 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti (AKB) programına alındı. Mimar Murat Tabanlıoğlu, özgün projesi babası Mimar Hayati Tabanlıoğlu‘na ait olan yapı için bir yenileme projesi yaptı. (“AKM Ayasofya değil”, HaberVs, Mart 2009)

Projenin uygulanması için açılan ihalenin Temmuz 2009’da sonuçlandığı duyuruldu. Ancak ertesi gün, AKM’nin yenilenmesine izin veren projenin, Kültür Sanat Sendikası‘nın başvurusu ve İstanbul 9. Bölge İdare Mahkemesi kararıyla durdurulduğu ortaya çıktı. Mahkeme, Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine açılan bu davayı 16 Aralık 2009’da karara bağladı ve projeyi iptal etti. Böylece Murat Tabanlıoğlu’nun yaptığı bu ilk proje hayata geçirilemedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın AKM’nin güçlendirme, tamirat ve tadilat işleri için Nisan 2012‘de gerçekleştiği ihaleyi, 70 milyon lira ile Yeni Yapı-Taca Ortaklığı kazandı. Bakanlık, AKM’nin özgün yapısına sadık kalınarak restorasyonunu 540 günde tamamlanmasını ve açılışın 29 Ekim 2013’te yapılmasını istedi.

Mayıs 2012’de başlanan yenileme çalışmalarda ne kadar yol alındığını bilmiyoruz. Ancak Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran 2013’te AKM’nin yıkılarak yerine barok tarzında bir opera ve kültür merkezi inşa edilebileceğini söyledi. Erdoğan bu konuşmayı yaptığı sırada, AKM binasının Taksim meydanına bakan batı cephesi Gezi Direnişi‘nin pankartlarla donatılılmış haldeydi. Aynı günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı, yenilemeyi üstlenen Yeni Yapı-Taca Ortaklığı’na projenin durdurulduğunu bildirdi. İnşaat firmasının AKM’yi terk etmesinin ardından da binanın polis karakolu gibi kullanıldığı ortaya çıktı.

2016’da ortaya çıkan, Adrian Smith & Gordon Gill mimarlık şirketine uluslararası ödül kazandıran AKM projesini kimse sahiplenmedi.

Mart 2016’da Adrian Smith & Gordon Gill Mimarlık firmasının AKM’nin yerine bir proje hazırladığı ve uluslararası bir yarışmada ödül aldığı ortaya çıkmasıyla binanın yıkılacağı iddiası tekrar gündeme geldi. Kültür Bakanlığı bu projeyi sahiplenmedi ve “kendi kendilerine yapmışlar” açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “sağlıksız ve çirkin” olarak nitediği AKM’nin yıkılarak yeni bir kültür merkezi yapılacağını ilk kez 12 Haziran 2017 duyururken, hayata geçirilecek projeyi de 6 Kasım 2017’de Haliç Kongre Merkezi’nde tanıttı. Erdoğan, AKM’yi bu kez “talihsiz bir mekan” olarak niteleyerek şöyle konuştu:

“10 yıl önce başlaması gereken bir işe bugün başlanıyor. AKM’yi çoktan bitirmiş, milletin hizmetine sunmuş olmalıydık. Ülkemizin kaybettiği yılların hesabını kim verecek.”

İnşaatı süren AKM’nin ihalesini, 860 milyon lira bedelle,

AKM yıkımı için 2018 Mayıs’ta ilk kazma vuruldu. Yapılması planlanan projeye de tıpkı yıkımı gibi eleştiri sesleri yükseldi. O itirazlardan biri Mimarlar Odasından geldi.

Eski Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, “Gösterisi yapılan yeni projenin AKM ile uzaktan yakında bir ilgisi olmadığı anlaşılmaktadır. Anıtsal olan bir yapıya bizzat oğlu tarafından ihanet edilmesi mesleki anlamda ayrıca değerlendirilmesi gereken durumdur” demişti.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan geri adım atmadı. Tüm engellemelere rağmen proje adım adım hayata geçirildi. Yeni Atatürk Kültür Merkezi’nin temeli,

Proje yine Murat Tabanlıoğlu tarafından gerçekleştirildi. İnşaat ihalesini, bir önceki ihalede olduğu gibi Mehmet Naci Topsakal’ın Yeni Yapı firması bu kez Fettah Tamince’nin Sembol isimli şirketiyle birlikte aldı. Yıkım Mayıs 2018’de başladı, temeli 10 Şubat 2019’da törenle atıldı. 29 Ekim 2021’de açılan yeni Atatürk Kültür Merkezi, toplam 1 milyar 262 milyon 959 bin 280 liraya mal oldu.

Yorum yazın