Genel

Barroso: “Türkiye düşünce özgürlüğünü kısıtlarsa AB’ye üye olamaz”

Yazan: [email protected]

Duygu Ertürk Başbakan Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ziyaretinin ikinci ayağında bugün İstanbul’daydı. Sabah saatlerinde kente gelen Barroso, öğleden sonra Fener Rum Patriği Barthalomeos ile görüştü. Müteakiben, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul Kampusu’nda düzenlenen “Küresel Sorunlar Platformu” konferansının konuğu oldu. Konuşmasının başında küresel sorunlara küresel cevaplar bulma gerekliliğinin altını […]

Duygu Ertürk

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ziyaretinin ikinci ayağında bugün İstanbul’daydı. Sabah saatlerinde kente gelen Barroso, öğleden sonra Fener Rum Patriği Barthalomeos ile görüştü. Müteakiben, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul Kampusu’nda düzenlenen “Küresel Sorunlar Platformu” konferansının konuğu oldu.

Konuşmasının başında küresel sorunlara küresel cevaplar bulma gerekliliğinin altını çizen Barroso, iklim değişikliği, güvenlik sorunları ve uluslararası terör gibi meselelerin üstesinden beraberce gelerek sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada fark yaratmayı amaçladıklarını belirtti.

Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesiyle ilgili değişiklik öngören yasa tasarısını olumlu karşıladığını belirten Barroso, anayasada bulunan, özgürlükleri kısıtlamaya yönelik diğer maddeler için de aynı hassasiyeti göstereceklerini, onları ilgilendirenin yasanın numarası değil, içeriği olduğunu aktardı. “Tek bir maddede ısrarcı değiliz. Temel prensip, şiddeti teşvik etmediği ve hakaret içermediği sürece fikir beyan etmek asla suç olmamalı. Bu özgürlük kısıtlanırsa, Türkiye AB’ye üye olamaz” dedi.

Söylediklerim medyada çarpıtıldı

Türkiye ziyaretinin AKP’nin kapatılma davasıyla kesişmesinin, partiye destek amaçlı olup olmadığı sorusu üzerine, “Doğru değil. Bunu öngöremezdim. Bu daveti Erdoğan’dan beş, altı ay önce almıştım. Yoğunluk nedeniyle fırsat bulunamadı” diyen Barroso, Başbakan’la ve iktidar partisiyle iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdiklerini, ama AB’nin Türkiye’deki her partiye eşit mesafede durduğunu ekledi.

Kapatma davasıyla ilgili yorum yapmaktan kaçınan Barroso: “Ben bir hukukçuyum. Dava sürecinde konuşmak istemem. Zaten, bu konuda söylemediğim sözler bana atfedildi, söylediklerim medyada çarpıtılarak yer aldı” dedi.

Barroso, müzakere sürecinde AB’nin Türkiye’nin iç işlerine karışmasının, Türkiye AB’ye kendi rızasıyla üyelik başvurusunda bulunduğu için çok normal olduğunu vurguladı. AB’nin Türkiye’nin salatalık standartlarına müdahale edip yüzde 10’luk barajı dayatan parlamenter sisteme neden müdahale etmediği sorusuna cevap vermekte zorlandığı gözlenen Barroso: “Delegasyonumuz bunu not etti, ama yüzde 10’luk barajı halletmek zor bir mesele. Baraj derecesi, Avrupa’da da halen tartışma konusu” demekle yetindi.

Nüfusun büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede demokrasi olmasının tüm dünyaya örnek teşkil edeceğini söyleyen Barroso, bunun yabancı düşmanlığından arınmış, sağlam düşüncelere dayanan tartışmalarla yürütülmesi gerektiğini söyledi. “ Farklı görüşler rahatsızlık yaratabilir. Yine de demokrasiyi, tüm faşist yönetimlere tercih ederim” dedi.

Yorum yazın

Arşivler

© HaberVesaire 2016