Gündem

‘Başbakan ve Bakanı Guinness’e girmeli’

Yazan: Duygu Sipahioğlu

Silopi’deki tokat olayı için savunma yapmayacağını dile getiren BDP’li Sebahat Tuncel suçun devlette olduğunu yineledi. “‘Nükleere hayır’ diyenlere ‘O zaman tüp de kullanmayın’ diyen inanılmaz bir Başbakan var. AKP halkın lehine hiçbir şey yapmıyor.” Nevruz törenlerinde polise attığı tokatla gündeme gelen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, bu olay nedeniyle kendisini savunmayacağını […]

Silopi’deki tokat olayı için savunma yapmayacağını dile getiren BDP’li Sebahat Tuncel suçun devlette olduğunu yineledi. “‘Nükleere hayır’ diyenlere ‘O zaman tüp de kullanmayın’ diyen inanılmaz bir Başbakan var. AKP halkın lehine hiçbir şey yapmıyor.”

Nevruz törenlerinde polise attığı tokatla gündeme gelen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, bu olay nedeniyle kendisini savunmayacağını çünkü suçun kendisi değil devlet tarafından işlendiğini, Başbakan ve bakanların söylemleriyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye aday olduğunu söyledi. “Başbakan, ‘Polise inen tokat için hesap soracağız’ diyor. Neden toplu mezarların hesabını sormuyor.”

Sebahat Tuncel, Antikapitalist Öğrenciler Platformu’nun İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlediği “başörtüsüne özgürlük ve anadilde eğitim” temalı söyleşide Tarafgazetesi yazarı Roni Margulies ve platform temsilcisi Nisan Ak’la birlikte konuşmacı olarak yer aldı. Tuncel kürsüye çıktığı sırada kısa süreli bir arbede yaşandı. BDP Milletvekilini protesto eden iki kişinin salon dışına çıkarılmasının ardından başlayan söyleşide, sürpriz olmadığı üzere Tuncel’in Silopi’deki Nevruz yürüyüşünde polise attığı tokat damgasını vurdu.

“Sebahat polise tokat attı sanıyordum, atamamış”

Roni Marqulies konuşmasına “ Gazetecilik zor meslek. Burada bugün bu kadar gazeteci olmasının sebebi Sebahat’ın polise tokat atmaya çalışması. Ben attı sanıyordum, yazık ki atamamış” diyerek başladı. Medyayı, kendi gazetesi de dahil, Nevruz kutlamalarını sadece Sebahat Tuncel’in tokadı ve Bengi Yıldız’ın atamadığı taş olarak değerlendirmelerinden dolayı eleştirdi.

Laik-Sünni Müslüman-Türk Devleti oluşturularak halkın tümüne düşman bir devletin oluşturulduğunu anlatan Marqulies devletin azınlıkları dışlayıp daha da azalttıklarını, Rum sorununun bu nüfusun 1500-2000 kişiye düşürülerek çözüldüğünü, Kürt sorununun ise kalabalık oldukları için çözülemediğini söylerken, “Geriye bir iki tane biblo gibi Ermeni ve Rum bırakarak sorunu çözdüklerini sandılar” dedi. Fakat karamsar olmadığını da şu cümleleriyle açıkladı. “Kürtlere artık dağ Türkleri denmeyecek. Bu memlekette bir daha halkın tümünü dışlayan bir devlet olmayacak. Genelkurmay’da üç beş askerin oturup darbe planı kurduğundan şüpheniz olmasın. Darbe planından bahsederken Oda TV’yi de anacaktım ama kapatıldı. Ama artık kazanıyoruz.”

Yine de demokratikleşme yolunda mesafe kat edildiğini, darbe hazırlığı yaptığı söylenen insanların tutuklandığını, Güneydoğu’da kurulan polis devletinin sona erdiğini savunan Margulies “AKP kötüdür, yapılan herşey yanlıştır” demenin yapıcı olmadığını ve sorunların ortaya konup, o çerçevede konuşulması gerektiğini dile getirdi.

“O polis memuruna değil devlete tokat atmak isterdim”

Sebahat Tuncel konuşmasına, bu kadar kalabalık ve basın beklemediğini belirterek başladı:

“Belki birkaç yumurta olabilir diye düşünmüştüm” demesi salonda gülüşmelere sebep olurken Tuncel şunları ekledi: “Keşke polisler de yumurta atsa en azından eşitler arası bir mücadele olur.”

Türkiye’deki durumu “Bir yerde çok asker varsa orada barış yoktur, bir yerde çok polis varsa orda özgürlük yoktur, bir yerde avukat çoksa orada özgürlük yoktur” şeklinde değerlendirdi. Devletin bütün farklılıkları yok saydığını dikkat çekerken, anadilde konuşma ve başörtü hakkını da farklılık olarak değerlendirdiği için yasaklama yoluna gittiğini söyledi. “Evde Kürtçe konuşmaya izin verdikleri için şimdilerde Kürtçe sorununu çözdüklerini düşünüyorlar. Bir de ‘TRT Şeş kuruldu evinizde izleyin konuşun’ diyorlar. Başörtüsü için de aynı şey geçerli. Evinde tak ama kamu alanına giremezsin, çalışamazsın.” Sorunun sadece başörtüsü takan kadınlar olmadığını, kadının her şartta ikinci planda olduğunu belirten Tuncel “Siyasette olan kadın da sorun, Alevi kadınlar da. Kürtler, kadınlar olduğunda her şey sorun” dedi.

Başörtülü milletvekili tartışması konusunda da Merve Kavakçı örneğini veren Tuncel “Başörtüsü tartışması seçimden seçime konuşuluyor. Bir tane başörtülü milletvekili olursa Merve Kavakçı gibi yok olur. Mevzu seçimden seçime konuşulup bir kişinin girmesi değil.” Tuncel sorunu “bunun konuşulması bile abes” diye nitelendirdi.

“Gelişmiş Başbakan”

Demokratikleşme konusunda Roni Margulies kadar iyimser olmadığını belirten Tuncel, AKP’nin kendi derin devletini oluşturduğunu ve gelecek anayasanın AKP anayasası olacağını söyledi. “Partilerin değil halkların anayasası olmalı. Açılım konusunda herhangi bir çözüm üretilmiyor. Mecliste el kaldır el indirden başka bir şey yapılmıyor. Halkın lehine hiçbir şey kabul edilmiyor. Örneğin ‘nükleere evet’ diyorlar. İtiraz edildiğinde ‘O zaman evde tüpte kullanmayın’ diyor Başbakan. Bu kadar gelişmiş bir başbakanımız var. O zaman tüp de doğalgaz da kullanmayalım. Çevre Bakanı, ‘Biz para verdik, biz bulduk. Allianoi 50 yıl daha su altında kalsa ne olur’ dedi. Türkiye’nin başbakanı ve çevre bakanı bu söylemleriyle Guinness Rekorlar kitabına girmeli.”

Tokatlama olayıyla ilgili olarak kendini savunmayacağını, çünkü ortada bir suç olmadığını, daha doğrusu devletin Kürtlere karşı suç işlediğini söyledi. “Bugüne kadar yaşananlar Kürt halkında bir birikim oluşturdu. Sabrın da sınırı var, iplerin bir yerde kopabilir. Tokat için ‘hesap soracağız’ diyen Başbakan neden toplu mezarların hesaplarını sormuyor.”

Yorum yazın