Medya

En fazla program yapan üniversite radyosu

Yazan: Utku Gökerküçük
Ertan Önsel

Henüz iki yıl önce yayına geçmesine rağmen Radyovesaire, Türkiye'nin en çok programı olan üniversite radyosu olmayı başardı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin internet radyosu Radyovesaire, beşinci yayın dönemine başladı. Bu dönem 36'sı yeni tam 78 programa ev sahipliği yapan Radyovesaire, “üniversite radyoları arasında en çok programa sahip radyo istasyonu” unvanını elinde tutuyor.

2011'in Mart ayında beş programla yola çıkan radyo, geçen süreçte Web Radyo dersinin de etkisiyle, programcı ve dinleyici sayısını önemli ölçüde arttırdı. Radyoculuk hakkında teorik ve pratik bilgilerin aktarıldığı dersi alan yüzün üstünde öğrenci, Radyovesaire'de canlı program sunarak, dersin projesini yerine getiriyor. Derse Erasmus değişim öğrencilerinin de yoğun ilgi göstermesi, radyoda farklı dillerde programlar yapılmasını da mümkün kılıyor. 78 program arasında, Türkçe, İngilizce, Yunanca ve Kürtçe olmak üzere dört farklı dilde yapıma rastlamak mümkün.

Moodscape – Daniel Naderi
Programını İngilizce sunan programcılardan biri Danimarkalı Daniel Naderi. Erasmus Değişim Programı aracılığıyla bu dönemi İstanbul'da geçiren Daniel'in radyoculukla alakalı daha önce bir tecrübesi yok. Yaptığı işi çok eğlenceli bulduğunu belirten Daniel, “Programımın adı 'Moodscape'. Her hafta farklı bir temayla alakalı müzikler çalıyorum.  Her tema kendi modunu yaratıyor ve ben de bu modlar hakkında konuşuyorum. Bu haftaki temam ilkbahar.” diyor.  Daniel, pazar günü 16:00 – 17:00 saatleri arasında  canlı yayınlanan programı için dinleyicileri davet etmeyi de ihmal etmiyor: “Evde otururken rahat ve huzurlu bir pazar günü geçirmek istiyorsanız programımı dinleyin.”

Dersin öğretim görevlisi ve Radyo Koordinatörü Ariana Ferentinou, radyonun ilk zamanlar son derece sade bir yapıda başladığını ifade ediyor.

Radyonun; ses, konuşma ve yaratıcılık üzerinde yapılanması gerektiğini söyleyen Ferentinou, “İlk zamanlarda sesi ve müziği kullanma biçimlerine alışmaya çalışıyorduk. Herkes elbette radyoyu biliyor. Fakat bilinen radyo genellikle konuşmaların da yapıldığı bir platform olmaktan ziyade bir müzik kutusundan ibaretti. Bu süreçte yarı profesyonel olarak radyoculuğa başlayan herkes, radyonun insana katacağı nimetlerin farkına vardı. Radyonun havasını seven herkes, ilk kez elde ettikleri bilgi ve tecrübeyle daha çok insanın radyoyu tanımasını sağladılar” diyor.

Ferentinou, Radyovesaire'yi içerik açısından NTV Radyo ile Açık Radyo arasında bir yerde görüyor: “NTV Radyo ile yakın ilişkiler içerisindeyiz. Açık Radyo da profesyonel olmayan gönüllülerin içerik ürettiği bir radyo. Fakat bizim radyomuz bu ikisi gibi de değil. Bunların arasında, biraz da ötesinde bir yerde duruyoruz.”

“Radyo dayanışma işidir”

Türkiye üniversitelerinin en çok programa sahip radyosu olmanın kendilerine büyük bir sorumluluk kattığını belirten Ferentinou, “Bunu ben kendim başarmadım. Yanımda olan ve bana büyük yardımları dokunan çocuklarım var. Benimle röportaj yapmak için TRT Şeş'ten geldiler. 78 programımız olduğunu söyleyince çok şaşırdılar çünkü onların 60 programı varmış” diyor. Ferentinou, profesyonel radyocuların konuşmacı olarak okulu ziyaret ettikleri Radyo Günleri gibi organizasyonları düzenleyen Radyo Kulübü'nün de Radyovesaire'nin bilinirliğini arttırdığını ifade ediyor: “Herkesin yardımı olmasaydı bunu başaramazdık. Radyo dayanışma işidir.”

sOBe – Burç Çağa
Radyovesaire'de bu dönem ilk kez bir komedi programı yayında. Programı hazırlayanlardan Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü Öğrencisi Burç Çağa, “Komedi diye yola çıktık ama absürd komedi ve drama komedi şeklinde ilerliyoruz. Programda Şehavet Hanım diye gerçek bir karakter var. Kendisi ünlü bir astrolog ve kişisel gelişim uzmanı. Çok dobra dobra bir insan. Onu herkes tanımalı. Kendisi beşinci boyuta geçebilme yeteneğine sahip, bu da stüdyoda korku dolu anlar yaşatabiliyor.” diyor. Bu programa bir tavsiye üzerine başladığını belirten Burç, “Gerek Ariana Hoca gerekse Koordinatör Yardımcısı Onur, radyoda bir komedi programı eksikliği olduğunu söyledi ve bu programa başlamaya karar verdik. Birden benim aklıma Şehavet Hanım geldi ve programda yanımda olan kişi oldu. Onur'u da ‘sOBe’nin prodüktörü yaptık.” şeklinde konuşuyor. sOBe, perşembe akşamı 20:00 – 21:00 saatleri arasında dinlenebilir.

Radyovesaire Koordinatör Yardımcısı ve Öğrenci Koordinatörü Onur Uz da bu dönem programların kalitesinde bir ilerleme olduğunu belirtiyor:
“Bunda koordinatörümüz Ariana Hoca'nın payı çok büyüktür. Ondan aldığımız bilgiyle kendi pratiğimizi birleştiriyoruz ve ortaya çok güzel şeyler çıkıyor. Bu seneki öğrenciler daha cesurlar ve ne yapmak istediklerini çok iyi biliyorlar. Bu yüzden nitelikli programlar ortaya çıkıyor” diyor.

Radyovesaire'yi sadece müzik yayını yapan bir radyodan ziyade insanların seslerini duyuran bir radyo olarak tanımlayan Uz, “Sesini duyurmak isteyen herkese kapımız açık olduğu için farklı seslerden oluşturulmuş bir senfoni misali insalara ulaşmaktayız. Farklılık ve değişiklik sağlamak, insanların dünyalarına renk katmak için buradayız. Sürekli kendimizi yenileyen ve tekrar etmeyen bir radyoyuz” diyor.

radyovesaire.com adresinden ve akıllı telefonlardaki TuneIn uygulamasından dinlenebilen Radyovesaire ile ilgili yenilikler ve duyurular, Facebook'ta RadyoVesaireBilgi ve Twitter'da radyovesaire adreslerinden takip edilebilir. Haftanın her günü, günün her saati canlı yayına rastlanması olası olan Radyovesaire'nin kapısının herkese açık olduğunu da belirtelim. Radyovesaire, program yapmak veya radyoculukla ilgili çalışmalarda bulunmak isteyen her gönüllüyü kabul etmeye hazır.

From Pyramids to Acropolis – Dafni Ifanti ve Reem Fakry Mekawi

İngilizce yapılan programlardan bir diğeri “From Pyramids to Acropolis”. Adından da anlaşılacağı üzere bir Mısırlı bir de Yunan sunucu tarafından hazırlanan programda her iki kültürün farklılıklarını ve benzerliklerini ele alan konular işleniyor. İstanbul'da yaşayan ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Reklamcılık okuyan Dafni Ifanti ve Reem Fakry Mekawi'nin hazırlayıp sundukları program, cuma günleri 14:00 – 15:00 saatleri arasında yayınlanıyor. Mısırlı Reem, “İki farklı ve ilginç kültürü konu alan program yapmak istedik. Geçen dönem başladık ve bu dönem devam ediyoruz. Dinleyicilerimizin yorumları bizi daha cesaretlendiriyor ve motive ediyor. Dinleyenlerin 'Ses çok geliyor, çok konuşuyorsun, az konuşuyorsun' tarzı yorumlarına her zaman açığız.” diyerek programını özetliyor.

Medyazede – Dalia Kittani ve Zeynep Gündüç

Bu dönem yayına başlayan programlardan biri de “Medyazede”. Reklamcılık bölümünden iki öğrenci, Dalia Kittani ve Zeynep Gündüç'ün hazırlayıp sundukları program, sosyal medyaya yönelik içerik sunuyor. Med 228 dersi öğrencisi olan Zeynep, medyanın insanların ilgisini çekebilecek bir konu olmasının, bu tip bir program yapmalarında belirleyici olduğunu ifade ediyor. Zeynep, son programda değindikleri konulardan bahsederek, “Emek Sineması'nın kapatılması hakkında konuştuk. Msn'in kapatılmasına değindik. Geçen haftalarda da I-phone ve I-padlerin video uygulamaları üzerine konuşmuştuk.” diyor.  Sanat camiasından pek çok insanın Emek Sineması'nın kapatılışını protesto ettiği belirten Dalia, “Medyada da protestoya çok büyük destek verildi. Sadece protesto olarak değil, sosyal medya olarak da destek verdiler. Bu yüzden bizim konumuz da bu oldu.” ifadelerini kullanıyor. Dalia, radyoculuk yapmaktan aldığı zevki şu sözlerle dile getiriyor: “Medyatik konuklarla sesimizi daha çok duyuracağımızı düşünüyoruz. İyi ki böyle bir ders almışız. Radyo programı yapmaktan keyif alıyorum. İleride devam ederim inşallah.”

Yorum yazın