Genel

Kurgusal duruşma, gerçek ödül

Yazan: Dila Özsoy

Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin, Ankara Üniversitesi ve Ankara Barosu‘nun ceza hukuku alanında düzenlediği Mahmut Esat Bozkurt Kurgusal Duruşma Yarışması‘nı kazandığını geçtiğimiz hafta öğrenmiştik. Gülşah Güven, DilanIşık, Ali Sina Yurtseverve Gökhan Özvardar‘dan oluşan Bilgi ekibi, bu yıl ikincisi düzenlenen yarışmada, kendi üniversitelerinin hukuk bölümlerini temsil eden 12 takımı geride bıraktı. Üçüncü sınıf öğrencilerinden oluşan bu ekip, 28 […]

Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin, Ankara Üniversitesi ve Ankara Barosu‘nun ceza hukuku alanında düzenlediği Mahmut Esat Bozkurt Kurgusal Duruşma Yarışması‘nı kazandığını geçtiğimiz hafta öğrenmiştik. Gülşah Güven, DilanIşık, Ali Sina Yurtseverve Gökhan Özvardar‘dan oluşan Bilgi ekibi, bu yıl ikincisi düzenlenen yarışmada, kendi üniversitelerinin hukuk bölümlerini temsil eden 12 takımı geride bıraktı. Üçüncü sınıf öğrencilerinden oluşan bu ekip, 28 Mart’ta gerçekleşen final duruşmasında, hâkim ve savcı stajyerlerinden oluşan takıma karşı başarı sağladı.

Bilgi takımının “teknik direktörü”, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Onur Kemal Kerman, HaberVs‘nin bu kurgusal yarışmaya dair sorularını cevapladı.

Kurgusal duruşma nedir?
Farazi dava ya da duruşma yarışması ceza hukuku alanında yapılıyor. Öncelikle bir olay yayınlanıyor. Ankara Üniversitesi’ndeki hocalar bir olay hazırlıyorlar. Ondan sonra o olayı yayınlıyorlar ve belli tarihler veriyorlar dilekçeleri hazırlamak için. Önce işin bir yazılı aşaması var. Yazılı aşamasında şöyle oluyor: Normal ceza mahkemesinde olduğu üzere her takım verilen olaya ilişkin yazılı bir iddianame hazırlıyor. Suçları tespit ediyor ya da muhakeme sürecine ilişkin herhangi bir aksaklık varsa onu tespit ediyor. Onlara ilişkin bir iddianame hazırlıyor. Bir de savunma dilekçesi hazırlıyor. Yani adeta ceza mahkemesindeki iki taraf gibi iki dilekçeyi de hazırlıyor. Daha sonra hazırladıkları dilekçeleri belirlenen tarihe kadar gönderiyorlar.

Peki, öğrenciler dilekçeleri gönderdikten sonra ne oluyor?

Daha sonrasında gönderilen dilekçeler değerlendiriliyor. Yani yazılı aşamada da bir eleme söz konusu. Katılan 12 takımdan sekizi katılmaya uygun bulundu. Yazılı aşamadan geçen takımlar sözlüye kalmaya hak kazanıyorlar. Tabii biz yarışmaya katılacağımız açıklanmadan önce çocukları sözlü aşamaya hazırlamak için sunum hazırlıkları yapıyorduk. Dört tane öğrencimiz vardı. Katılan öğrenciler üçüncü sınıf öğrencileri dolayısıyla aslında şöyle bir şey de var; Ceza Özel Hükümler dersi vardır bizde üçüncü sınıfın ikinci döneminde verilir. Bu öğrenciler o dersin hepsini görmemişler, dördüncü sınıfta verilen Ceza Muhakemesi Hukuku dersini ise hiç almamışlar. Fakat kendileri hazırlandılar. Yarışmanın da ertelenmesi ile yaklaşık sekiz ay boyunca hazırlandılar. Yaz tatili dâhil olmak üzere evlerine gitmeyip okulda buluşarak hazırlandılar. Çok emek sarf ettiler hakikaten.

Sizin takıma ne gibi katkılarınız oldu?
Ben takımın çalıştırıcısıydım. Benimle beraber Asuman Aytekin İnceoğlu, Barış Erman ve Pınar Yazıcı var. Her üniversiteden bir grup alındı. Bireysel gruplarda olabiliyordu. Dolayısıyla bu yazılı aşamada ilk sekize girdiler çocuklar. Daha sonra sunumlar yapıldı. Biz daha önceden bu yarışmaların nasıl yapıldığını bildiğimiz için onlara yol gösterdik. Yazım esnasında yardımcı olduk ama büyük emeği öğrenciler sarf etti.

Yazılı aşamanın ardından…

28 Mart’ta sözlü aşama için Ankara’ya gittik. Orada da usul şöyle oluyor; ilk gün sekiz takım katılıyor yarışmaya. Kura çekiliyor ve eleme maçları yapılıyor. Eşleşme aşaması şöyle oluyor; yazılı aşamada birinci olan takım sekizinci olan takımla, ikinci olan takım yedinci olan takımla eşleşiyor. Yani güçlülerle güçsüzler eşleşsin ki iyi takımlar yarı finale çıksın diye bu uygulama yapılıyor. İlk gün kura çekiliyor ve siz iddia mı yoksa savunma mı olacağınızı öğreniyorsunuz. O kuralar çekildi biz ilk önce savunma olduk ve Akdeniz Üniversitesi’nden gelen grupla karşılaştık. İlk biz olmak üzere dört maç yapıldı. Günün sonunda yarı finale kalacak olan ekipler açıklandı.

Jüri sistemi nasıl işliyor bu yarışmada?
Birinci eleme maçlarındaki jüri ile finaldeki jüri farklı oluyor hak yenmesin diye. Adeta bir mahkeme heyeti varmış gibi karşınızda sunumunuzu yapıyorsunuz. 20 dakika süreniz var iddianızı yapmak için. Hakemlerden oluşan jüri istediği an kesebiliyor soru sorabiliyor. 20 dakika iddia sunumu yapıldıktan sonra 20 dakika savunmaya zaman tanınıyor. Maç şeklinde ilerliyor. Jüri hâkim yerine geçiyor. Farazi bir duruşma yani. Ondan sonra hâkimler kendi aralarında bir puanlama yapıyorlar ve ilk günün sonunda sekiz takım içerisinden yarı finale kalacak takımlar belli oluyor.

“Kendi sunumunuzu yaptıktan sonra sizin ardınızdan yapılan karşılaşmaları izleyebilme avantajınız var”

Maç yaptığımız Akdeniz Üniversitesi ile aramızda epey büyük bir puan farkı da vardı. Neredeyse 15 puan farkla biz öndeydik. Tabi sadece sözlü performansa bakılmıyor. Sözlü performansın yüzde 65’i, yazılı olarak teslim ettiğiniz dilekçeninyüzde 35’i toplanıyor öyle bir puan çıkıyor. Ondan sonra ilk günün sonunda yarı finale çıkan takımlar açıklanıyor. Biz de yarı finale çıkan dört takım arasındaydık. Yılmadan o gece de çalıştık arkadaşlarla beraber. Tabi orada şöyle bir durum da var kendi sunumunuzu yaptıktan sonra sizden sonra yapılan karşılaşmaları da izleyebilme avantajınız var. Herkese açık. Dolayısıyla onların ne sunduğunu, iddiada ne ileri sürdüğünü, savunmanın da buna karşı ne cevap verdiğini biliyorsunuz. Onları da görme imkânınız oluyor. Böyle de bir şey var.

Yarı finale çalışma aşamanız nasıl geçti?

O aşamadan geçtikten sonra ikinci güne daha iyi hazırlanıyorsunuz. Yarı finale çıkmadan önce çalıştık soru cevap olarak “Onlar bize ne sorarsa ne cevap veririz” diye. Tabi farazi hepsi. Orada savunmayı yapanın işi daha zor. Neden? Çünkü karşınıza bir iddia çıkıyor ve siz ne olduğunu bilmiyorsunuz. Ona karşı o anda bir savunma yapmanız lazım. Tabii ki neler olabileceğini düşünerek bir hazırlık yapıyorsunuz fakat daha spontane olan bir şey.

Pazar günü yarışmada yine kura çekildi. Bu sefer kimin kiminle maç yapacağı belli değildi ve biz ilk maçı yaptık. Bu defa iddia makamı olarak çıktık. Daha önceki maçta savunma olarak çıkmıştık. Maçı Ankara Üniversitesi’nden katılan bir gruba karşı yaptık. Bizden sonra öteki maç yapıldı. Öğle arası veriliyor yemek yeniyor. Ondan sonra eleme usulü değil yarı finalde. Puanlama yapılıyor en çok puanı alan iki takım finale çıkıyor.

Bilgi finalde

Finalde önemli olan şu; hâkim ve savcı stajyerlerinden oluşan takımla karşılaştık. Onlar iddia makamıydı biz savunma makamı olduk. Yani şu açıdan önemli üniversitelerini bitirmişler, stajlarını yapıyorlar, her türlü prosedürü çok iyi biliyorlar. Yani ciddi bir takım vardı kaşımızda. Diğerleri de çok ciddiydi ama bu takım daha profesyoneldi. Onlarla maç yaptık. Bizim çocuklar çok iyiydi yine maç esnasında. Daha sonra 5 puan farkla onlar 81 biz 86 puan aldık ve birinci olduğumuz açıklandı. Tabi büyük bir sevinç fırtınası…

Dereceye girenlere ne ödüller verildi?

Üçüncü olana kitap seti, ikinci olana fotoğraf makinesi, birinci olan takıma da netbook hediye ettiler.

Yarışmanın öğrencilerin hayatlarına ne gibi getirileri olacak?
Bu yarışma öğrencilerin gelecekleri için altın anahtar niteliği taşıyor. Üçüncü sınıf öğrencileri hâkim, savcı stajyerlerini yenmiş oldu. Yarışma içerisinde yer alan bütün hocalar gelip tebrik ettiler. Özellikle Cumhuriyet Savcısı Seydi Kaymaz gelip tebrik etti. Oradaki herkesin gözü bizim takımın üzerindeydi. Herkes büyük bir övgü ile bahsetti. Hatta diğer takımlardan da “Biz sizin sunumlarınızı örnek aldık” diyen öğrenciler oldu. Dolayısıyla çok güzel geçti bizim için. Çocuklar için hem çok büyük bir tecrübe oldu hem de büyük bir başarı.

Yarışmaya katılacak öğrencileri nasıl belirlediniz?

Okul içinde başta bir eleme yapıyoruz. Sene başında yarışma olacağı açıklandığı zaman duyuru yapıyoruz. O duyurudan sonra ben öğrencilere yarışmanın nasıl bir şey olduğu ile alakalı bir tanıtım toplantısı yaptım. Daha sonra bir eleme yaptık.

Not ortalaması önemli mi?
Not ortalaması bizim açımızdan çok etkili değil. Önceden kendilerine bir metin veriyoruz sunmaları için. Hazırlanmaları için süre veriyoruz. “Yarışmaya katılmak isteyenler şu gün şu saatte gelsinler bu metni bize sunsunlar” diyoruz. Sunum yapıyorlar ve onların arasından seçim yapıyoruz. Sözlü aşama çok önemli. Birazda bu işi yapabilecek, hitabı iyi olan, iyi konuşabilen, bu işi hakikaten isteyen ve istediğini gösteren öğrencileri seçiyoruz. Tabii not ortalamaları da etkili oluyor öğrencilerin çalışkan olup olmadığını görmemiz açısından. Fakat hepsi bizim geçmişteki öğrencilerimiz ve onları az çok tanıyoruz. Bizim için önemli olan bu işi istemeleri ve çalışmalarıydı. Çok çalıştılar bu onların başarısıdır. Biz sadece tecrübemizden dolayı bu işi nasıl yürüdüğünü sunumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda yol gösterdik o kadar. Geçen sene ikinci, bu sene birinci olduk.

Yorum yazın