Yaşam

Sadece 1 Aralık’ta hatırlanan: AIDS

Yazan: Gizem Dörtler

1 Aralık, 1988’den bu yana Dünya AIDS Günü olarak kabul ediliyor. Dünyanın her yerinde yapılan etkinliklerle hastalığa karşı farkındalık yaratılmaya çalışılıyor

AIDS’in tanımlandığı gün olan 1 Aralık’ta, dünyanın pek çok metropolünde olduğu gibi İstanbul’da da yürüyüş düzenlenecek. Türkiye’deki HIV/AIDS ile yaşayan kişilerin ayrımcılıkla karşılaşmamasını, tüm pozitiflerin tedaviye kolayca ve ücretsiz ulaşabilmesini ve HIV Pozitif kişilerin de her vatandaş ile eşit haklara sahip olmasını sağlamak amacıyla yola çıkan Pozitif Yaşam Derneği'nin öncülük ettiği yürüyüş, 1 Aralık Cumartesi günü saat 10.00’da Taksim’de gerçekleşecek. Daha önce Kadıköy Meydanı’nda yapılması planlanan yürüyüş Büyükşehir Belediyesi ile yaşanan anlaşmazlıktan dolayı, gerçekleşmesine bir gün kala Taksim’e taşındı. Yürüyüş Pozitif Yaşam Derneğinin, üniversitelerin, sağlık çalışanlarının ve gönüllülerin katılımıyla gerçekleşecek.

Dünyada ilk AIDS vakasına 1981’de teşhis konulduğu düşünülürse,  günümüzde hastalıkla ilgili bilinç düzeyinin halen yeterli düzeyde olduğu pek söylenemez. Bu nedenle konuyla ilgili yürüyüş ve etkinlikler farkındalık yaratma açısından büyük önem taşıyor.

Peki, AIDS ve HIV nedir?   
AIDS, Acquired Immuno Deficiency Syndrome, Türkçe’de anlamıyla “Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu” tanımının kısaltması olarak kullanılıyor. AIDS,  HIV adı verilen virüsün neden olduğu bir evre olarak tanımlanıyor. Virüs, kişinin hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bağışıklık sisteminin etkilenmesi, kişinin daha önce kolayca baş edebildiği hastalık mikroplarıyla artık baş edemez hale gelmesine neden oluyor. Bu nedenle AIDS'le yaşayanların yarısından fazlası bağışıklık sistemlerinin zayıflaması nedeniyle basit enfeksiyonlara yenilerek hayatlarını kaybediyor.

“Çağın vebası” karşısında bilim artık çaresiz değil

İlk ortaya çıktığı dönemde insanlığa büyük korku salan ve “Çağın vebası”  olarak adlandırılan AIDS'in kurbanları, geliştirilen tedaviler sayesinde artık daha uzun bir yaşam sürebiliyorlar. Ancak tedaviye erişim oranları halen istenen düzeyde değil. Birleşmiş Miletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) Dünya AIDS Günü 2011 raporundan derlenen veriler bu konuda çok yol katedildiğini gösteriyor.
•    Dünyada HIV ile yaşayan kişi sayısı; 34 milyon.  
•    2010’da yaşanan AIDS ölümleri ise 1.8 milyon.
•    2010’da yaklaşık 700 bin AIDS ile ilintili ölümün engellendiği tahmin ediliyor.
•    Antiretroviral tedavi için uygun kişilerin yaklaşık yarısı şimdi buna ulaşabiliyor.
•    2010 sonunda düşük ve ortak gelirli ülkelerdeki 14.2 milyon tedavi adayından 6.6 milyonu tedaviye ulaşabiliyordu.
•    Yıllık yeni enfeksiyonlar 1997 ile 2010 arasında yüzde 21 oranında düşerken,  Doğu Avrupa ve Orta Asya’da HIV ile yaşayanların sayısı 2001’den 2010’a yüzde 250 oranında arttı.
•    HIV ile yaşayan çocuk sayısı 3.4 milyon, çocuk ölümleri ise 250 bin.
•    2010’da günde 7 bin yeni enfeksiyonun yüzde 97’si düşük ve orta gelirli ülkelerde gözlendi. Enfeksiyon taşıyan kişilerin yaklaşık bin kadarı 15 yaş altı çocuk, 6 bini ise 15 yaş üstü yetişkin.
•    Tedavinin bulaşmayı yüzde 96’ya kadar azaltabileceğine dair güçlü kanıt elde edildi. Tedavinin hali hazırda yeni enfeksiyonların düşmesine yardımcı olduğu yönünde ortaya çıkan göstergeler var.
•    Gençlerde yeni enfeksiyonlardaki düşme cinsel davranışlardaki değişimler ve artan tedaviye ulaşma sayesinde başarılıyor. 2010’da en yüksek prevalanslı 21 ülkede gençler arasında (15-24 yaşlar) düşmeler rapor edildi.

 Türkiye’de AIDS

T.C. Sağlık Bakanlığı HIV/AIDS veri tablolarına göre; 01 Ekim 1985 – 31 Aralık 2011 arasında virüsü ve hastalığı taşıyan kişilerde gözle görülür bir artış var.. 1985’den 2011’e kadar toplam 921 AIDS vakası, 4 bin 303 HIV taşıyıcıcısı tespit edilmiş durumda. Taşıyıcıların 3 bin 729’u erkek, bin 495’inin ise kadın olduğu görülüyor. Toplam 5 bin 224 kişinin, 4 bin 432’sine biseksüel cinsel ilişki yoluyla, 152’sine damar içi madde bağımlılığıyla, onuna biseksüel ilişki ve damar içi madde bağımlılığıyla, 11’ine hemofili hastalığıyla, 57’sine transfüzyon yoluyla, 2 bin 753’üne heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla, 70’ine anneden bebeğe geçiş yoluyla, 24’üne nozokomiyal bulaşmayla, bin 704’üne ise bilinmeyen yollarla bulaştığı belirtiliyor.

UNAIDS’ın (Birleşmiş Miletler HIV/AIDS Ortak Programı) Türkiye araştırmasına göre; ülkemizde antiretroviral tedavi altında 2005’te 250 kişi bulunurken bu rakam 2010’da bin kişiye ulaşmış. Pozitif Yaşam Derneği gönüllü çalışanlarından Orhan Bey, ülkemizde derneğe bağlı tedavi gören pozitiflerin 2 bin kişinin üstünde olduğunu ifade ederek, dünya genelinde 60 milyon kişiye tedavi uygulandığını söylüyor. Türkiye’de yapılan araştırmalara göre; kadınların yalnızca yüzde 39’u AIDS hakkında bilinçliyken, erkeklerin yüzde 35’i konu hakkında bir fikre sahip. Cinsel ilişki yoluyla HIV bulaşması konusunda gençlerin yüzde 37’si bilinçliyken, toplam genelinde prezervatif kullanımı yüzde 53'le sınırlı.

HIV nasıl bulaşır?

HIV, kan yoluyla ve sperm veya diğer cinsel sıvılar üzerinden bulaşıyor.  Ayrıca plasenta ya da süt yoluyla anneden bebeğine bulaşabiliyor. Genel olarak virüsün hangi yollarla ne şartlarla bulaştığı bilinse de, ne yazık ki bu virüsü taşıyan kişiler sosyal yaşamda dışlanıyorlar. HIV/AIDS; taşıyıcılarla aynı ortamda bulunma, el sıkışma, tükürük, öksürük, idrar, yüzme havuzu, sivrisinek ve böceklerin sokması gibi yollarla bulaşmıyor. Ayrıca ilerleyen tedavi yöntemleri sayesinde artık HIV taşıyıcıları ve AIDS hastaları daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürebiliyorlar. Belirli tedbirler ve tedavi yöntemleriyle taşıyıcılar sosyal yaşamlarını devam ettirebildikleri gibi, anne de olabiliyorlar. Ülkemizde de başlayan tedavilerle birçok anne HIV taşımayan bebek dünyaya getirdi.

HIV pozitifler, yakınları ve gönüllüler, pozitiflerin haklarını ve sosyal yaşamlarını savundukları için, toplumu bilinçlendirmek için 2008’den bu yana sokaktalar. Bu yılda yine Taksim Meydanı’nda yok saydığımız, görmezden geldiğimiz gerçekler için yürümeye ve çalışmalarını sürdürmeye devam edecekler.

Yorum yazın