Koronavirüs günlüğü Yaşam

Tekel bayilerinin ‘koronavirüsle’ mücadelesi

Yazan: Merve Su
Genelgede olmamasına rağmen 5 Aralık'ta tekel bayilerinde başlayan alkollü içecekler için satış yasağı, 6 Aralık'tan itibaren marketlerin alkol reyonları da kapasayacak şekilde genişletildi. (Foto: Gökhan Tan)

Alkollü içeceklere, hafta arası satış saatlerinin kısıtlanmasının ardından hafta sonları da satış yasağı getirilmesi esnafı zor durumda bıraktı.

Koronavirüs önlemleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarında açık bulunmasına izin verilmeyen tekel bayileri mağdur. Alkollü içecek satış sınırının saat 22.00’den 20.00’ye çekilmesiyle cirolarının zaten yarı yarıya düştüğünü belirten bayiler, bu sınırlamaya hafta sonu yasakları da eklenince iflas noktasına geldiklerini ifade ediyor.

İçişleri Bakanlığı’nın 1 Aralık 2020’de yayınladığı  genelgede, market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler gibi zorunlu ihtiyaçların karşılanmasına yönelik işletmeler arasında görülmeyen tekel bayilerinin açılmasına, 5 Aralık Cumartesi günü, genelgede kendilerine özel bir madde bulunmamasına rağmen kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemişti. Tekel bayilerinin, bu durumun haksız rekabet yarattığına dair başvurusu üzerine 6 Aralık Pazar günü marketlerin de alkol satış reyonları kapatılmıştı.

Genelgede bulunmayan hafta sonları alkol satış yasağı, Ankara Emniyeti’nin 8 Aralık’ta işletmelere gönderdiği söylenen yazıyla resmileşti.

“Artık veresiye yazamıyorum”

HaberVs‘nin İstanbul Kadıköy ilçesinde görüştüğü işletmeciler zor durumda olduğunu ifade ediyor.

Sokağa çıkma yasağından dolayı hafta sonları dükkanını açamayan tekel sahibi ise şunları kaydetti: “Kaç yıldır aynı mahalledeyim, bu zamana kadar kimsenin bir diğerini zorda bıraktığını görmedim. Veresiye yazdırmak isteyen komşularımı da bugüne kadar geri çevirmedim. Fakat hafta sonları da kapanmaya başlayınca artık iyice darboğaza girdik. Hafta sonları siparişimiz bol oluyordu, artık o da yok. Veresiye yazdıran komşuma ilk kez ‘hayır’ demek  zorunda kalıyorum. Geçindirmem gereken bir ailem, ödemem gereken faturalar ve vergiler var. Çalışmazken nasıl olacak o? Ben artık günü kurtarma peşindeyim” dedi.

“Her gün yeni bir probleme uyanıyoruz”

Suadiye’de bir tekel bayii, işletmesini tesadüfen bakkal ruhsatı alarak açtığını ve bu sayede hafta kapatmak zorunda kalmadığını söylüyor: “Zamanında bakkal ruhsatı ve alkol ruhsatı aldım öyle kaldı. Kimin hangi sebeple ne zaman avantajlı olacağı hiç belli olmuyor. Tekel ruhsatı almış olsaydım ben de dükkânımı açamayacaktım. Bakkal ruhsatı olmayan fakat gıda ve temizlik ürünleri satan çok fazla tekel var. Zaten her gün yeni bir probleme uyanıyoruz, böylesine zor bir dönemden geçerken keşke esnafa destek olunsa.”

Erenköy’de görüştüğümüz bir bakkal ise alkol yasağının, elzem ihtiyaç olmadığı için kapatılan tekellere haksızlık olmaması için çıkartıldığını ifade ediyor.

“Yaşam tarzına müdahale”

Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) ise haksız rekabete sebep olan bu yasağın yeniden değerlendirilmesini talep etmişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “iktidarın, olmayan genelgeyle hafta sonu tekel ürünlerinin satışını yasaklanmasını” yaşam tarzına müdahale olarak yorumlarken, Türkiye Tekel Bayileri Platformu Sözcüsü Özgür Aybaş da alkol satışının yasaklanması kararının ideolojik olduğunu savunmuştu.

alkol yasağı tebligat

Süleyman Soylu: “Sosyal mesafe alkol nedeniyle bozuluyor”

Köşe yazarı Nagehan Alçı’nın görüşüne başvurduğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün  (12 Aralık) eleştirilere şöyle cevap verdi:

“Devlet olarak aldığımız karar dünyayla uyumlu. Her şeyden tartışma çıkarıp ortalığı bulandırmak isteyenler Avrupa’daki örneklere baksınlar. Avrupa’da yapılandan farklı bir uygulama yok. Sosyal mesafe deyip duruyoruz. İçki sosyal mesafeyi azaltan bir etkiye sahip. Tabii ki kısıtlama getirmekte haklıyız”

“Paris’te de uygulanıyor”

Alkol kısıtlaması sosyal medyada da yer buldu. Kullanıcıların çoğunluğu fırsat eşitsizliğinin, tekelleri açarak çözülebileceğine değinirken bir kısmı da Fransa’da da bu yasağın uygulandığını ve aile içi şiddet oranını azaltmak için olduğunu savundu.

 

Yorum yazın