Sanat

Yüzer sanat merkezi İstanbul’a geliyor

Yazan: HaberVs

“Tekneyi Akdeniz’e getirmek en büyük düşüydü. Ama bir yıl sürecek bu yolculuğa katılacak sekiz kişiyi bulmanın güç olduğunu düşünüyordu,” yaşamının son yıllarını İsveç’te geçiren ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın yakın dostu ressam Behçet Safa böyle anlatıyor anılarında. 1921’de Edirne’de doğan ve 1986’da Stockholm’de ölen ünlü sanatçının bu düşü gerçekleşiyor. 1960’lı yılların sonunda alıp restore ettiği ve […]

“Tekneyi Akdeniz’e getirmek en büyük düşüydü. Ama bir yıl sürecek bu yolculuğa katılacak sekiz kişiyi bulmanın güç olduğunu düşünüyordu,” yaşamının son yıllarını İsveç’te geçiren ünlü heykeltıraş İlhan Koman’ın yakın dostu ressam Behçet Safa böyle anlatıyor anılarında. 1921’de Edirne’de doğan ve 1986’da Stockholm’de ölen ünlü sanatçının bu düşü gerçekleşiyor. 1960’lı yılların sonunda alıp restore ettiği ve ölümüne kadar evi ve atölyesi olarak kullandığı 1905 yapımı ‘Hulda’ adlı tekne Stockholm’den yola çıktı bile. İçinde Koman’ın yapıtlarını taşıyan ve sergiye dönüştürülen tekne çeşitli Avrupa limanlarına uğradıktan sonra, İstanbul’un Avrupa’nın Kültür Başkenti olacağı 2010 yılının Eylül ayında muhtemelen Dolmabahçe önlerine demirleyecek.

Ev sahibi kirayı arttırınca…

İlhan Koman’ın teknede yaşamaya karar vermesi de ilginç bir öyküye dayanıyor. 1959 yılında İsveç’e yerleştikten sonra Stockholm’de bir evde kiracı olarak yaşayan ünlü sanatçı, doğal becerisiyle evi restore ediyor. Ama ev sahibi İsveçli hanım, restorasyondan sonra evin değerinin arttığına hükmederek kirayı artırmaya yelteniyor. Koman bunun üzerine 1965 yılında “Hulda”yı satın alıyor. Tekne 60 yıldır kuzey denizlerinde yük taşımakta kullanılmaktadır. Koman “Hulda”nın ambarlarını ev ve atölye olarak yeniden inşa ediyor ve Stockholm limanda Kıraliyet Yazlık Sarayının önünde rıhtıma bağlıyor. Liman yetkilileri Koman’ı teknesini buradan çekmesi için uyarıyorlar ama o “Kıral İsveç vatandaşıysa ben de İsveç vatandaşıyım,” diye karşı koyuyor. Sonunda rica, minnet Koman’ı tekneyi yüz metre ileriye bağlamaya ikna ediyor İsveçli yetkililer. Yapıtları bugün Paris Çağdaş Sanatlar Müzesi, New York’ta Modern Sanat Müzesi MoMA, Brüksel’de Palais International des Beaux-Arts, Seattle Sanat Müzesi, Montevideo’da J. Battle Müzesi ve Stockholm’deki Moderna Museet gibi dünyanın ünlü sanat merkezlerinde sergilenmekte olan İlhan Koman’ın Santral İstanbul’da da önemli yapıtları var. Ama İstanbul’daki en tanınmış yapıtı ilkin Zincirlikuyu’da sonra Galatasaray’da şimdi de Levent’te Yapı Kredi Bankasının Genel Müdürlük binası önünde sergilenen Akdeniz adlı heykeli. Dört ton ağırlığında, 12 milimetre kalınlığında ve 112 metal levhanın yan yana getirilmesiyle oluşturulan bir kadın figürü bu heykel.

“Sanat has, öz, gerçek olmalıdır”

“Bir nesnenin sanat olması için, has, öz, gerçek olması gerekir. Sanatta tek ölçü budur. Sanatın kopya, özenti, taklit olmayan, kendi kendine bir olay olması gerekir. Bu, küçük veya büyük de olur, obje de eşya da olur, figüratif veya non-figüratif de olur. Bütün sorun tek ve gerçek olmasıdır… Bir de Racine’in sanatı tarifi vardır: Sanat, hiçbir şeyden bir şey yapmaktır. Ben bazen çalışmamdan memnun olmayınca, kendi kendime küfür ve alayla Racine’in lafını tersyüz edip, şimdi bir şeyden hiçbir şey yaptın be mübarek adam, derim. Aslında sanat, bence insanın bilinmeyene doğru çıktığı bir serüvendir. Sanatçı, devamlı kendisini yenileyebilmelidir.”
Koman’ın sanata yaklaşımı böyle. Kendisinin dünya çapında bir sanatçı olmasının ardında bu anlayış ve yaklaşım yatıyor belki de.

‘Hulda’nın rotası

‘Hulda’ şu anda Belçika’nın Antwerp limanından ayrıldı, 17-26 Temmuz tarihlerinde Fransa’nın Bordeaux limanına demirleyecek. Sonra rotası üzerinde Lizbon, Barselona, Napoli ve Malta’nın Valetta limanları var. ‘Hulda’ 27 Ağustos ile 4 Eylül 2010 tarihlerinde Selanik limanında olacak, sonra da 19 Eylül – 21 Kasım 2010 tarihlerinde İstanbul’da.
Uğradığı her limanda gençler için atölyeler düzenleniyor. Bu atölyelerde sanatsal ve bilimsel disiplinler bir arada sunuluyor ve gençler ve çocuklar için daha ilginç boyutlar kazanması sağlanıyor. “Heykel ve Aerodinamik,” “Orta Çağda Denizcilik Haritalarının Çizimi,” “Sanat ve Alternatif Enerji” gibi başlıklar altında düzenlenen bu atölyelerde gençler ve çocukların oyun oynayarak bilgi edinmeleri hedefleniyor. Zaten İlhan Koman’ın bir başka özelliği de ilginç mekanik konstrüksiyonlar yapmasıydı. Gemide sergilenen bu yapıtlarla gençlerin ve çocukların oynamaları, girdilerini çıktılarını keşfetmeleri de serbest.

Yorum yazın