Gündem Spor

Bir Galatasaraylı’nın gözünden altı efsane GS-FB derbisi

Yazan: Emincan Mut
Levent Tüzemen
Fotoğraf: Emincan Mut

Spor yazarı Levent Tüzemen, unutamadığı Galatasaray-Fenerbahçe derbilerini anlattı

Terör tehtidi nedeniyle ertelenen Galatasaray-Fenerbahçe derbisi yarın Türk Telekom Arena’da oynanacak. Maç öncesinde biraz geriye gidip tarihi derbileri hatırlamak ve hatırlatmak istedik ve spor yazarı Levent Tüzemen‘e seyrettiği efsane derbileri sorduk. Maçları Galatasaraylı kimliğiyle değerlendirdiğini vurgulayan Tüzemen, bu sebeple çoğunlukla tercihlerini sarı-kırmızılı takımın lehine biten maçlardan yana kullandı. İşte Levent Tüzemen’in seçtiği, 90’ların başından bugüne tarihe geçen altı Galatasaray-Fenerbahçe derbisi…

Fenerbahçe 1-2 Galatasaray (1990-1991)

Hava inanılmaz yağmurlu. Maç İnönü’de, ben de o gün basın tribünündeyim. Galatasaray’ın teknik direktörü Mustafa Denizli. Maçın başı Tanju attı bir tane. İlk yarıyı Galatasaray önde kapattı. ikinci yarı başlar başlamaz Fener’de Polonyalı bir oyuncu vardı o attı, maç 1-1’e geldi. Bizde o zaman Rotariu diye bir oyuncu var Romanyalı. Soldan gidiyor bu topla, Fenerbahçe’den 3 oyuncu indirmeye çalıştı, düşmedi bu. Maçın hakemi de Erman Toroğlu. Galatasaraylı Erdal’ı indirdiler ceza sahasında, hakem oynattı ama pozisyon yüzde 100 penaltı. Neyse, Rotario giderken Fenerli oyuncular indirmeye çalıştılar dedim ya, Erman hoca pozisyonu durdurmadı. Rotario o darbelere rağmen üç oyuncudan kurtulup topu arka direğe kesti. Tanju kafayla topu ağlara gönderdi. Ama Erman Hoca maçı felaket yönetmişti. Hiç unutmuyorum maçtan sonra Mustafa Denizli o tarihe geçecek açıklamayı yaptı: “Hem hakemi, hem rakibi yendik”

Fenerbahçe 1-1 Galatasaray (1995-1996)
graeme souness

Graeme Souness bu kareden sonra Türkiye’de “Ulubatlı Souness” olarak anıldı.

Türkiye Kupası Final maçıydı. iki ayaklı oynanıyordu o sene. İlk maçı Galatasaray 1-0 içerde yendi. İlk maçı da rövanşı da tribünden izledim bu arada. Rövanşdayız, aylardan Nisan.  İlk yarı Aykut Kocaman attı bir tane maç 1-0 oldu. Fenerbahçe kaçırıyor, Galatasaray kaçırıyor. 90 dakikada başka gol sesi çıkmadı. Maç uzatmalara gitti. Oyun durgun geçiyor. Uzatmaların da ilk devresi bitti, ikinci devreye geçtik. Herkes “maç penaltılara gidiyor” havasında. 116’ncı dakikada Galli Saunders çıktı sahneye.  Golü attı maç 1-1 oldu. Tabi herkes şok, üzgün. Maç bitti bir de baktık ki Galatasaray Teknik Direktörü Souness aldı Galatasaray bayrağını orta sahaya doğru koşuyor. Hiç unutmuyorum iki kere dikmeye çalıştı. Zemin sert tabi girmedi, üçüncü sefer tutturdu. Bayrak orta sahaya dikilmiş oldu. Bayrak olayıyla birlikte bu maç da efsaneler arasına girdi bence. Zaten bu olaydan sonra da Galatasaray taraftarı Souness’a “Ulubatlı Souness” lakabını taktı.

Galatasaray 0-1 Fenerbahçe (1999-2000)

Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı aldığı sene, Fenerbahçelilerin “Eyvah, Yandık!” dediği maç. Galatasaray ağır favori olarak çıkıyor maça. Öyle baskılı,tempolu, önde oynayarak başladı ki Galatasaray, maçta tarihi fark olur diye konuşuyoruz tribünde. bir kaçtı iki kaçtı üç kaçtı. Gol olmuyor. Maç Fenerbahçe yarı sahasında oynanıyor. Hiç unutmuyorum Galatasaray tam 23 gol fırsatından yararlanamadı. Dakika 82, Samuel Johnson frikikten attı ama top Emre Belözoğlu’na çarptı ve Taffarel’i ters ayakta bıraktı da ağlara gitti. Emre demek ki o günde Fenerbahçeliymiş (Gülüyor). Fenerbahçe tarihi fark yer dedikleri ya da dediğimiz maçı 1-0 kazandı. O günden sonra derbilerin favorisi olmaz cümlesi de moda oldu zaten. Maçtan sonra basın toplasına indik hiç unutmuyorum Fatih Terim maçı yorumlarken literatüre geçecek o tarihi açıklamayı yaptı: “Kuş, taşa çarptı”.

Galatasaray 5-1 Fenerbahçe (2004-2005)

Hagi’nin teknik direktörlük kariyerinde Galatasaray’da yakaladığı en büyük başarı belki de. Türkiye Kupası Finali, maç Olimpiyat Stadı’nda. Ribery’nin yıldızlaştığı maçtan bahsediyorum. Galatasaray ilk yarı fırtına gibiydi. Devre arasına 3-0 girdi. Maç sonradan 5’e gitti ama önemli değil. Bakın bu ayrıntı gözden kaçıyor. Hagi o gün dk.52’de Ribery’i, dk 59’da Necati’yi çıkardı. Eğer bu çıkardığı oyuncular 90 dakika oyunda kalsalar, en azından 75-80’e kadar oyunda kalsalar maç bu skorunda üstünde olurdu.

Galatasaray 1-0 Fenerbahçe (2007-2008)
shabani nonda

Nonda topu ağlara gönderirken

Ligin 32’nci haftasıydı. Galatasaray ile Fenerbahçe amansız bir yarış halinde.  Şampiyonluk yarışını doğrudan belirleyecek bir maçtı. Gerginlik en üst seviyede. İlk yarının  bitmesine tahmini 7-8 dakika vardı. Geriden; ya stoperlerden biri ya da Sabri ceza sahasına topu şişirdi. Volkan ile Fenerbahçe stoperi Edu birbirlerine girdi. Top boşta kaldı ve Shabani Nonda topu ağlara gönderdi. O yüksek gerilimli maçtan Galatasaray 1-0 galip ayrıldı. Galatasaray, bu 6 puan değerindeki maçı kazandıktan sonra, sezon sonunu da Fenerbahçe’nin 6 puan önünde şampiyon tamamlayarak bitirdi.

Fenerbahçe 0-0 Galatasaray (2011-2012)

Karanlıkta Kupa

Şampiyonluk Grubu’nun icat olduğu sene. Galatasaray normal sezonu lider tamamladı ve Şampiyonluk Grubu aşamasına geçildi. Maçlar oynandı, oynandı… Şampiyonluk düğümü son hafta çözülecek. Maç da Fenerbahçe-Galatasaray derbisine kaldı. Galatasaray’a beraberlik bile yetiyor. Maç Kadıköy’de, seyirci avantajı Fenerbahçe’de. Müsabaka 0-0 beraberlikle tamamlandı ve GS şampiyonluğunu ilan etti. Takım ve yönetim de kupayı Kadıköy’de kaldırmak istiyor. Fenerbahçe yönetimi ise izin vermiyor, “Kendi statlarında kutlasınlar şampiyonluklarını” diyor. Neyse, Galatasaray en sonunda yetkilileri ikna etti. Oyuncular soyunma odasından çıkacak ve kupa merasimi yapılacak. Oyuncular sahaya çıktı, Fenerbahçe yönetimi ışıkları söndürdü. Şampiyon Galatasaray kupasını karanlıkta kaldırdı. Böyle bir olay başka bir yerde yaşanmış  mıdır bilmiyorum, ama bundan sonra yaşanacağını hiç zannetmiyorum.

Yorum yazın