Sanat Yaşam

‘İğne Deliği’nden Sulukule ve Tarlabaşı

Yazan: Barış Yardımcı

Sulukule ve Tarlabaşı’nda çocuklar, kibrit kutusundan yaptıkları “iğne deliği kamera”yla yaşadıkları bölgeyi fotoğrafladı. Çektiği fotoğrafları görünce kimi eski filmlerden bildiği zamanlara ait hissetti, kimi bir kediyi kaplan zannetti.

İğne Deliği’nden Dünya ve Bilgi Medya öğrencileri tarafından C-LAB kapsamında yürütülen Söz Küçüğün projeleri işbirliğinde, Sulukule Gönüllüleri Derneği ve Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde gerçekleşen atölyelere katılan çocuklar, kibrit kutusundan yaptıkları “iğne deliği” (pinhole) kameralarla Sulukule ve Tarlabaşı’nı fotoğrafladı.

Mayıs 2015’ten beri, imkanı olmayan dünya çocuklarını fotoğraf ve sanatla buluşturmak ve “yaşamayı teşvik etmek” misyonuyla çalışan “İğne Deliği’nden Dünya” ekibi on kişiden oluşuyor. Ekibin başındaki Şenay Yaşar önce Tarlabaşı’ndaki Dünya Çocukları gazetesinin ve ardından, Sulukule’deki Haber Canavarları gazetesinin çocuk muhabirleriyle fotoğraf atölyeleri düzenledi.

Sulukule’deki atölyeye katılan Haber Canavarları yazarı Yaren, çekmekten büyük keyif aldığını söylediği fotoğrafların ona eski zamanları düşündürdüğünü belirterek “Kameradan bakınca her şey eski zamanlardaki gibiydi, fotoğraf çekerken sanki ben de eski zamanlarda yaşıyormuş gibi hissettim” dedi.

sulukule igne deligi 02Gazetenin bir diğer yazarı Emircan, sokakları ve eski evleri çekmekten çok hoşlandığını kaydederken Mertcan’a göre kamerayı gören kediler olduklarından farklı davranmaya başlamış:

“Bir kedi fotoğrafı çekmek istiyordum. Kediler, kamerayı görünce bana birdenbire kaplan gibi dişlerini ve pençesini gösteriyordu. Acayipti ve komik bir şeydi. Kamerayı gören kendini kaplan sandı. Önce ben de öyle sandım.”

Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nın (Koruncuk) Bolluca’daki çocuk köyünden Fatih’te yaşayan Suriyeli çocuklara, Ağrı ve Tokat’ın köylerinden Vaşington’a şimdiye dek 200’den fazla çocukla çalıştıklarını kaydeden Yaşar, sosyal sorumluluk fikriyle çıktıkları bu yolda imkansızlıklar nedeniyle fotoğrafla tanışamamış çok daha fazla çocuğa ulaşmayı hedeflediklerini belirtirken Sulukule’de çocukların medyayla ilgilenmesi dolayısıyla son derece hevesli ve heyecanlı bir kitleyle çalışma fırsatı bulduğunu söyledi:

“Çalışma çok keyifliydi. Çocuklar medyayla ilgilendikleri için ayrıca heyecanlıydı. Kısa bir etkinlikti fakat öğrenmeye son derece hevesli bir kitle vardı. Bu yüzden etkili bir çalışma oldu.”

igne deligi sulukuleSöz Küçüğün projesi yürütücülerinden Bilgi Medya Bölümü Öğretim Üyesi Itır Erhart ise, “İğne Deliği’nden Dünya” projesinin çocukların yaratıcı yanının gelişimine önemli katkılar sağladığını belirterek pahalı ve zor elde edilen makinelere gerek olmadan, kendi yaptıkları bir makineyle kaliteli fotoğraflar üretmenin çocuklar için fotoğrafın felsefesini ve mekaniğini anlamada oldukça önemli ve yararlı olduğunu söyledi. Projenin birlikte çalıştırmayı da özendirdiğini vurgulayan Erhart, çocukların makineler yapılırken birbirlerine çok yardımcı olduğunu gözlemlediğini belirtti.

Nasıl yapılıyor?
Geçmişi beşinci yüzyıla dayanan ve merceksiz bir fotoğraf tekniği olan iğne deliği, kapalı bir kutuda açılan delik yardımıyla içeriye yansıtılan görüntünün kağıt vb. bir malzemeyle kutunun içinde kalması mantığına dayanıyor. Kibrit kutusu, siyah bant, makas, kağıt ve 35 mm film dışında herhangi bir malzeme gerektirmiyor.

İğne Deliğinden Dünya projesi hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Yorum yazın