Hayvan hakları Sanat

Köpek açık havada

Yazan: Dila Özdoğan

Cem Hakverdi’nin Köpek Filmi, Sokak Hayvanları Koruma günü vesilesiyle bugün 18.30’da Bilgi Üniversitesi Santral Yerleşkesi’nde, açık hava gösteriminde. Hakverdi, “Keşke böyle bir eksikliğimiz olmasa da farkındalık çalışmaları yürütüyor olmasak” diyor.

Yönetmen Cem Hakverdi’nin, ilk gösterimini 12 Nisan’da 38. İstanbul Film Festivali kapsamında yapan Köpek Filmi, bugün 18.30’da İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Yerleşkesi’nde, açık havada tekrar gösteriliyor.

Hakverdi’nin belgesel filmi, sokak köpeklerinin mücadeyle geçen hayatlarını gözler önüne seriyor. Çekimleri İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mardin, Nevşehir ve Kars’ta gerçekleşen filmin bütçesinin bir bölümü, hayvanseverlerin bağışlarıyla karşılandı.

Yönetmen, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Hakverdi. (Fotoğraf: Nilüfer Neslihan Arslan)

Belgeselin hikâyesi yönetmen Hakverdi’nin Antalya’ya annesini ziyarete gittiğinde onu kapıda karşılayan ve dönüşte de durağa kadar uğurlayan Zeytin isimli köpeğin bir sabah kaybolup bir daha izine rastlamamasına dayanıyor. Filmin çıkış noktası Zeytin olsa da, aslında birlikte yaşadığımız ama yokmuş gibi davranmayı tercih ettiğimiz birçok hayvanın gerçekliğine tanık oluyoruz.

109 yıl önce İstanbul’daki sokak köpeği soykırımının yaşandığı Hayırsızada’da başlayan film seyirciyi barınak kavramını tartışmaya, çarpık kentleşmenin sadece insanın değil, diğer canlıların da hayatına etkilerini düşünmeye ve daha duyarlı olmaya davet ediyor. Hayvanların yaşam hakları konusunda dayanışmanın önemini, çözüm yolu olduğunun bilincine varılması gerektiğini savunuyor.

Belgesel, İstanbul Film Festivali’nden sonra çeşitli uluslararası festivallerde de gösterilmişti.  Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Hakverdi ile Köpek Filmi’nin, 4 Ekim Sokak Hayvanları Koruma günü vesilesiyle filmin tekrar gösterimi öncesinde buluştuk.

Çeşitli şehirlerde hatta yurt dışındaki festivallerde filminizin gösterimi oldu. İlk gösterimden beri nasıl tepkiler aldınız?
Genelde insanlar çok olumlu tepkiler verdiler ama izledikten sonra herkeste “Şu an biz ne yapabiliriz?” düşüncesi oluştu. Bir şeyler yapmak istiyorlar fakat ne yapacaklarını bilmiyorlar. En son Romanya’daydım. Orada bile aynı problemi yaşıyoruz. Dertlerimiz ortak.

Belgesel gösterime girdiğinden bu yana, Türkiye’nin hayvan hakları konusunda bir ilerleme kat ettiğini düşünüyor musunuz?
Belgeseli bitirdikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBBMM) bir araştırma komitesi kurulmuştu. Bu komitenin bizim için bir kazanç olduğunu düşünüyorum ama maalesef daha bir şey göremedik. Belediyeler, insanlar kendi aralarında toplanıp bir şeyler konuşuyorlar. Bu kadar konuşmaya ne gerek var anlam veremiyorum. Kapsamlı bir yasaya ihtiyacımız olduğu çok aşikar. Bu yasanın nasıl olması gerektiği de yıllardır konuşuluyor. Çalışmalar oluyor ama zaman kaybettiğimizi düşünüyorum. Tabii yapılan şeyler önemli ama hâlâ hayvana şiddet haberleri, belediyelerin toplama haberleri geliyor. Daha fazla can kaybetmeden sağlam bir yasanın çıkması gerekiyor: Kazanım olarak şunu söyleyebiliriz: Bu problemler daha fazla gündeme gelmeye başladı. Artık insanlar biraz daha ne olup bittiğinin farkındalar ama somut bir kazanım var mı derseniz, somut bir kazanım şu an yok.

Sizin çözüm önerileriniz neler?
En önemlisi bu konunun Milli Eğitim’in müfredatına alınarak, hayvanların yaşam haklarının okullarda ders olarak ünite ünite okutulması. Bu şekilde daha bilinçli bir toplumun şekilleneceği kesin. Ve hayvanların haklarını koruyan yasaların bir an önce çıkartılması gerekiyor. Cezaların alt sınırının dört aydan değil en az iki yıldan başlatılması gerekiyor ki caydırıcılığı olsun.

Belgeseli bugün çekiyor olsanız “şunu da eklerdim” diyebileceğiniz bir şey var mı?
Bunun sonu olmadığını düşünüyorum, ekledikçe eklersin. Ama bence şu eksik: Çok aktif çalışan, önemli işler yapan üniversite grupları var. Ve bu gruplar hemen hemen her üniversitede mevcut. Hayvanların daha iyi şartlar altında yaşayabilmeleri için emek sarf ediyorlar. Kimisi konferanslar düzenliyor, kimisi ormanlarda besleme yapıyor. Benim belgeselimde buna yer vermek güzel olabilirdi. Şikayetçi olduğum eksik bir durum yok. Aldığım yorumlar doğrultusunda, vermek istediğim bir his, bir duygu var ve bunun insanlara geçtiğini gördüm. Onun için “keşke şu olsaydı, şunu da çekseydim, başka bir film olurdu” dediğim bir şey yok. Hatta olanlar eksiltilebilirdi. Bu haliyle oldukça yeterli ve söylemek istediğim şeyi söylüyor.

4 Ekim Sokak Hayvanlarını Koruma günü vesilesiyle okulunuzda tekrar bir gösterim olacak. Koruma günü için bize söylemek istedikleriniz var mı?
Sokak Hayvanları Koruma Günü maalesef toplumuzda hâlâ yanlış algılanıyor. Bugün kutlanacak değil, daha çok bilinçlenmemize işaret eden bir gündür. Keşke böyle bir eksikliğimiz olmasa da farkındalık çalışmaları yürütüyor olmasak.

Filmin gösterim bilgileri için Twitter ve Instagram hesaplarını takip edebilirsiniz.

Köpek Filmi, 4 Ekim 2019 akşamı santralistanbul’da açık havada gösterildi (Fotoğraf: Gökhan Tan)

Yorum yazın