ABD'de Joe Biden'ın başkanlık koltuğuna oturacak olması, "dünyadaki sağ popülist dalganın gerilemesi için bir başlangıç olabilir mi" sorusu tartışılırken siyaset bilimciler buna pek ihtimal vermiyor. Popülizm ve medya konusunda hazırladığımız dosyanın tamamına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Kategori -Politika
Popülizm üzerine çalışmalar yapan akademisyen Tuğçe Erçetin'e göre krizlerin dozu arttıkça ve kendini tehdit altında gören kitleler var oldukça popülist söylemin gerilemesi pek mümkün değil. Ortaya çıkan kutuplaşma medyanın temel görevlerini de sekteye uğratıyor.
Siyaset bilimci Emre Erdoğan’a göre, Türkiye'de anketlere rağmen Trump'ın kazanacağı yönündeki inanç Bİden'ın anlaşılmasını geciktirdi. ABD'de ise liberal medyanın tutumu ile Trump'a oy veren seçmen arasındaki gerilim devam edecek
Akademisyen Burak Özçetin’e göre, sağ popülist dalga dünyayı ve Türkiye’yi demokrasi açısından çok olumsuz etkiliyor. Özçetin'e göre Türkiye’yi genelde Avrupa ile kıyaslarız oysa Türkiye’yi hem kutuplaşma hem de siyasi tartışmalar açısından karşılaştırmamız gereken esas yer Amerika Birleşik Devletleri
Siyaset bilimci Cemil Boyraz’a göre, Biden’ın seçilmesi bekleniyordu ancak seçimin bu kadar başa baş geçeceği beklenmiyordu. Biden’ın Ocak’ta söylediğini Türk gazetelerinde Ağustos ayında okuduk
İstanbul'da 2011'de imzaya açılan ve Türkiye'nin öncülük ettiği İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması tartışılıyor. Bu sözleşme kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için nasıl bir çerçeve ortaya koyuyor?
TBMM’nin kuruluşunu işgal altındaki ülke için bir çıkış yolu olarak değerlendiren Prof. Dr. Rıdvan Akın, Birinci Meclis’i müdahalenin az, yerel insiyatifin daha fazla olduğu bir ortam olarak nitelendiriyor
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Hasan Bektaş, bu sabah Ankara'da gerçekleşen hızlı tren kazasının Başkentray hattının Nisan ayından beri sinyalizasyon sistemi olmadan çalıştırılması nedeniyle yaşandığını söyledi.
Fransa'yı etkisi altına alan Sarı Yelekliler hareketinin sınıfsal kökenlerini, siyasi geleceğini ve toplumsal etkilerini İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Emre Gönen'le konuştuk
20’nci yüzyılın başlarından itibaren hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen elektrik bugün değişik yöntemlerle üretiliyor ve ulusal dağıtım sistemi aracılığıyla evlerimize kadar geliyor. Uzmanların değerlendirmelerine göre Türkiye, dışa bağımlı kaynaklar nedeniyle elektriğini pahalı üretiyor ve artan enerji ihtiyacı nedeniyle önümüzdeki yıllarda ülkemizde elektrik sıkıntısı yaşanma ihtimali yüksek. Bu durumu aşmak için ortay atılan iki görüş var. Birincisi nükleer santraller...